Yargı paketinde yer alacağı belirtilen ‘Çocuğun istismarcıyla evlendirilmesi durumunda cezanın ertelenmesi’ hükmü tepki çekti. 10 bin faile af yolunu açan tasarıya karşı kadınlar sokakta.
Yargı reformu kapsamında hazırlanan ikinci yargı paketindeki, küçük yaşta evlilikler ve nafaka ile ilgili yapılabilecek iki düzenleme tartışmalara yol açtı. Paketteki cinsel istismar suçu ile ilgili “belirli şartlarda evlenmeleri” durumunda cezanın erteleneceğine yönelik madde tepkilere neden oldu. Ülke genelinde birçok kadın derneği ortak açıklama yaparak tepkilerini dile getirdi. Diyarbakır’da açıklamanın adresi Ofis kavşağıydı. Açıklamanın yapılacağı alanda polis yoğun önlem aldı. Kavşağa çıkan caddelerin başına çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet polisi konuşlandırıldı. Kadınların açıklama yapacağı alan çembere alındı.
Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman 2’nci yargı paketinde yer alan düzenlemeyi “Çocuk İstismarcılarına Evlilik Affı Tasarısı” olarak tanımladı. Bu tasarının çocuk istismarını meşrulaştırdığını ifade eden Koluman, “Şikayet yoksa, istismarcı fail ile mağdur çocuk arasında 15 yaş ve altı yaş aralığı var ise istismarı cezasız bırakacak bir düzenleme. Bu düzenleme ile çocuk evliliklerinin yasal zemine oturtulacağı, kadın üzerinde eril zihniyetin tahakküm kurma adına uyguladığı şiddetin çocuk yaşa indirgemesi anlamına geleceğini, çocuğun üstün yararının gözetilmeyerek eğitiminden-psikolojik gelişimden alıkonarak çocuk evliliklerinin önünü açacağını söylemek mümkün” dedi.
Bu değişikliğe ilişkin ilk tartışmaların 2016 yılında başladığını ifade eden Koluman, “Çocuk istismarcılarına hadım – kastrasyon ve yüksek cezalar adı altında asıl amacın bu kılıf ile çocuk evliliklerinin meşrulaştırılacağına dair mevcut iktidar milletvekillerinin çabası, çocuk ve kadın örgütlerinin tepkisiyle geri plana alınmış idi. 2016 yılında çocuk yaşta evlilik yapan 3 bin failin bu tasarıdan yararlanıp affedileceği konuşulurken, bugün bu sayının 10 bine ulaştığını bilmekteyiz. Bu durum şunu gösteriyor ki; böyle bir yasa tasarısının tartışılması 3 yıl gibi bir sürede çocuk evliliklerini ne de olsa cezası yok deyip, cesaretlendirmiş ve 7 bin çocuk evliliğin daha yaşanmasına neden olmuştur. Bugün buradan Çocuk ve Kadın Hakları savunucuları olarak bir kez daha sesimizi yükselterek, çocuk evliliklerini meşrulaştıran bu tasarının meclisten geçmesine izin vermeyeceğimizi ifade ediyoruz” diye konuştu.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Pınar Karaman, düzenlemenin istismar suçunu işleyenlerin affedilmesine yönelik tasarı olduğunu söyledi. Söz konusu tasarının bütçe görüşmelerinin ardından Meclis’e getirileceği yönünde haberlerin basında yer aldığını hatırlatan Karaman, “Şu anda getirilmek istenen af, 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri kapsayacaktır. Yani 12 yaşında bir kız çocuğu, 27 yaşında bir erkek ile evlendirilmesi durumunda, cezasızlık yoluna gidilmek istenmektedir” dedi.
Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceği uyarısında bulunan Karaman, şunları söyledi:
“Nitekim (Maraş) Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi kendisinden 9 yaş küçük olan 12 yaşındaki kuzenini evlilik görüntüsü altında istismar eden ve olay gerçekleştiği zamanda kız çocuğunun yaşını bilmediğini savunan faili beraat ettirmiştir. Yargıtay’da oy çokluğuyla bu kararı onaylamıştır. ‘Geleneksel değer yargıları, birlikteliklerin sorunsuz devam etmesi, mağdurun şikayetçi olmaması, ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar göreceği’ gibi gerekçelerle verilen bu karar 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmasının alt yapısını sağlamaya çalışıldığını göstermektedir.”
“Böyle bir af 2005 yılında kanundan çıkarılan tecavüzcüyle evlilik durumunda cezasızlık sağlayan maddenin geri getirmeye çalışıldığını göstermektedir. İstismar suçunu evlenme koşullu bir düzenlemeyle aklamak, çocukların tekrardan istismara maruz bırakılması anlamına gelmektedir. AKP’nin ‘bu affı bir defaya mahsus yapacağız’ açıklaması, ‘bir kereden bir şey olmaz’ zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir. İktidara sesleniyoruz. İstismarcıları affetmek yerine, çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin.”
(Artı Gerçek)