“Kadın etrafında gelişecek bilim, doğru sosyolojiye atılmış ilk adımdır” sloganıyla yola çıkan Jineoloji Dergisi 6’ncı yılında. Yayın Kurulu Üyesi Rojda Yıldız, amaçlarının erkeklik kodlarını deşifre ederek, alternatif bir sistemin inşasına ön ayak olmak olduğunu söylüyor.
Jineoloji Dergisi, “Kadın etrafında gelişecek bilim, doğru sosyolojiye atılmış ilk adımdır” sloganıyla 8 Mart 2016 tarihinde raflardaki yerini aldı. Jineolojî, yayın hayatında 5’inci yılı geride bıraktı.
İlk sayısında “Sosyal bilimler krizi ve Jineoloji”yi işleyen derginin şimdiye kadar yayınlanan sayılarında, kadın gerçeğine dayalı yöntem ve hakikat, özsavunma olarak jineoloji, kadın doğasına bakış, erkek doğası ve erkeklik, özgür eş yaşam, etik estetik, kadın direniş yöntemleri ve eğitim politikaları gibi konular irdelendi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ’a konuşan Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi Rojda Yıldız, amaçlarının erkeklik kodlarını deşifre ederek, alternatif bir sistemin inşasına ön ayak olmak olduğunu söyledi.
‘Dünya kadınlarına armağan ediyoruz’
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü doğum günü olarak gördüklerini belirten Yıldız, “8 Mart yeni bir yaşamın çağrısı olduğu için bizler açısından çok önemli ve bizde o çağrıya Jineolojî olarak kulak verdiğimiz için kuruluş günümüz oldu” dedi.
8 Mart’ı seçmelerinin tesadüf olmadığını dile getiren Yıldız, amaçlarını şöyle anlattı: “Yola çıkarken ‘Dünya kadınlarına armağan ediyoruz’ dedik. Biz sadece öncülüğünü yaptık ama dünya kadın devriminin yeni bir düşünce tarzına ve yeni bir varoluş mücadelesine ihtiyacı olduğunu düşünerek yola çıktık. Hedefimiz sadece yazıp çizip entelektüel bir birikim ortaya koymak değildi, bunu yapan bir sürü yer var. Asıl mesele: Kadınların problemlerine çözüm olabiliyor muyuz? Daha iyi bir yaşam vaat edebiliyor muyuz? Bu anlamıyla Jineoloji, kadın mücadelesinin tam da kalbinde duruyor. Kürt kadın hareketi de Jineoloji’yi gündemine alan ve tartışan bir hareket. Mezopotamya coğrafyası kadın bilgeliğinin hem ortaya çıktığı hem de yıkıldığı bir coğrafya. Biz esasında Jineoloji’yi o yıkımı yeniden nasıl inşa edebiliriz düşüncesiyle kurduk.”
5 yıllık serüven
Jineoloji çalışmalarının esasında çok daha eski tarihlere dayandığının altını çizen Yıldız, Kürt kadınları arasında tartışılan “Kadın bilimi tartışmasının ne olabileceği, kadın hakikati nedir, kadın tarihi nasıl ortaya çıkartılabilir?” sorularına cevap aradıklarını dile getirdi. Bu soruları kadınlarla, erkeklerle ve halklarla tartışmak istediklerini söyleyen Yıldız, “Bunun amacını güderek daha yaygın tartışabilmek, başka başka çevrelerden kadınların kendini ifade edebileceği bir alan yaratmak amacıyla dergi çalışmasına başladık ve 5 yıldır da bu çalışmayı aralıksız olarak devam ettiriyoruz” diye belirtti.
Yeni bir yaşam inşası
Beklentilerinin çok üstünde bir geri dönüş aldıklarını belirten Yıldız, bunu şöyle anlattı: “Birçok kadın, dergide tartışılan ve yazılan konulardan çok fazla etkilendiklerini ve hayatlarının değişip dönüştüğünü, bu dönüşümün sadece kendisinde sınırlı kalmadığını, başka insanlar tarafından da aynı tartışmaların ve paylaşımların yapıldığını söyledi. Gerek sosyal medyadan gerekse birebir okurlarımızla yaptığımız tartışmalarda, bize sürekli söylenen ve bizi çok mutlu eden şeylerden biri şu oldu: Kadın, toplumsal cinsiyet ve kadın hakikat meselesini hiç böyle düşünmemiş ve tartışmamıştık. Böyle düşünmeye ve tartışmaya başlamak, çok ciddi değişim ve dönüşümler yarattı. Daha önce kafasında bu sorunlarla ilgili bir soru işareti olmayan kadınlar, bunlar üzerine düşünmeye başladıktan sonra kendisini daha değerli hissetmeye başladığını gördük. Kadınlar, yaşamlarını nasıl yeniden inşa edeceklerini buldular.”
Yıldız, Jineoloji’nin sadece mevcut sistemin bir eleştirisi olarak ortaya çıkmadığını, tüm sayılarında da sorunlardan ziyade nasıl bir yaşamın olması gerektiğine odaklandıklarını söyledi. Kadın iradesinin tanınmamasının büyük bir problem olduğunu vurgulayan Yıldız, “Ama bunu nasıl çözeceğiz? Bu sorunlara nasıl cevaplar üreteceğiz, bu önemli. Bu noktada çok bütünlüklü bir çalışma yürütüyoruz. Atölyeler, paneller, sunumlar sadece Kuzey Kürdistan’da değil, şu an dünyanın birçok yerinde Jineoloji çalışmaları yapılıyor. Atölyeye gelen kadınlar, atölye çalışmalarının yanı sıra dergi çalışmalarına kulak veriyor. Dergi olarak amacımız sadece bir basın yayın yapmak ya da sadece bunun satışını yapmak değil. Temelde derdimiz, yeni bir dünyada kadın-erkek meselesi nasıl tartışılabilir, biz bu kimlikleri yeniden nasıl inşa edebiliriz, bunların tartışması üzerinden yola çıktık. Bu amacımızı gerçekleştirirken, bunu daha kitlesel yapmak da hedefimizdi” ifadelerini kullandı.