Meclis’te görüşülen infaz düzenlemesiyle ilgili konuşan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Sermaye krizinin faturasını normal şartlarda da işçiye, emekçiye ödeten bu sistem ve bu iktidarlar şimdi de pandemi sürecinin bedelini işçiye, emekçiye ödetmeye çalışıyor” dedi
SiyasiHaber
İktidar tarafından Meclis’e sunulan ve Adalet Komisyonu’nda kabul edilen 70 maddelik infaz düzenlemesinde değişiklik öngören yasa tasarısına TBMM Genel Kurulu görüldü. Genel Kurulda konuşan Hakların Demokratik Partisi(HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları “Sermaye krizinin faturasını normal şartlarda da işçiye, emekçiye ödeten bu sistem ve bu iktidarlar şimdi de pandemi sürecinin bedelini işçiye, emekçiye ödetmeye çalışıyor” dedi. Hatimoğulları , “Peki, sermaye düzeni ve onun hamiliğini yapan iktidar şunu görüyor mu, görecek mi: Toplum sağlığını hiçe sayarak yerli yersiz yatırımlar, silaha, tanka, topa, şatafata, yandaşa yapılan yatırımlar yerine sağlık sistemine esaslı bir yatırım yapılmış olsaydı şu an, sağlık sistemi kumdan kale gibi çöker miydi?” dedi.
Meclis’te yaptığı konuşmanın tamamı şöyle:
"Coronavirüs bize şunu göstermiştir: Kapitalizm, aşırı kâr hırsı ve buna dayalı üretim biçimi insanlığı, doğayı katlediyor ve şu an, bu virüs bunun açık göstergelerinden biridir; aynı zamanda iktisadi ve siyasi krizdir, tek başına tıbbi bir sorun ya da sağlık sorunu değildir. Sermaye düzeni, 2008'den beri ağır bir ekonomik kriz altında. Bu coronavirüsle gerçekten birçok şey büyük bir altüst oluş yaşayacak ve çok büyük bir değişim ve dönüşüm bizleri bekliyor. 14'üncü yüzyılda benzer değişim ve dönüşümü Avrupa kıtasında veba salgını gerçekleştirmişti, şimdi ona benzer bir süreç yaşıyoruz.
Peki, sermaye düzeni ve onun hamiliğini yapan iktidar şunu görüyor mu, görecek mi: Toplum sağlığını hiçe sayarak yerli yersiz yatırımlar, silaha, tanka, topa, şatafata, yandaşa yapılan yatırımlar yerine sağlık sistemine esaslı bir yatırım yapılmış olsaydı şu an, sağlık sistemi kumdan kale gibi çöker miydi?
Sermaye krizinin faturasını normal şartlarda da işçiye, emekçiye ödeten bu sistem ve bu iktidarlar şimdi de pandemi sürecinin bedelini işçiye, emekçiye ödetmeye çalışıyor.
Bugün, şu çağrıyı yapmak durumundayız: İşçi işine gidecek, asker savaşa devam edecek ama "Evde kal Türkiye." diyeceksiniz; bu, olmaz. Temel üretim tabii ki durmaz, yaşam devam edecek ama orada bir vardiya sistemi düzenlenmeli ve gerçekten üretim diğer anlamlarda durdurulmalıdır. Aynı biçimde, Suriye'de, Irak'ta, Libya'da savaşan asker geri dönmeli, genç ve sağlıklı bir nüfustur, üretime katılmalı, toprağı işlemeli, fabrikalarda üretime katılabilmelidir. Barışa da üretime de ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz."