Hatay’ın Samandağ İlçesi Batıayaz Mahallesi kırsalındaki ormanlık alanda 5 Eylül’de başlayarak Antakya İlçesinin Kisecik, İçmeler ve Karlısu mahallelerine kadar ulaşan ve bir türlü söndürülemeyen orman yangınının 7 Eylül tarihinde ihalesi yapılan maden sahalarıyla ilişkili olabileceği kuşkusu giderek artıyor.
SiyasiHaber
Hatay’ın Samandağ İlçesi Batıayaz Mahallesi kırsalındaki ormanlık alanda 5 Eylül’de başlayarak Antakya İlçesinin Kisecik, İçmeler ve Karlısu mahallelerine kadar ulaşan ve bir türlü söndürülemeyen orman yangınının 7 Eylül tarihinde ihalesi yapılan maden sahalarıyla ilişkili olabileceği kuşkusu oluştu.
Yangının günlerdir kontrol altına alınamamış olması Hatay halkı nezdinde soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu. Bilindiği gibi, bölgede yapılacak maden arama çalışmaları için 7 Eylül’de ihale gerçekleştirilmişti. Öte yandan, Kisecik bölgesinde siyanürle altın arama projesi olduğuna dair sızan bilgiler, yangın Kisecik bölgesinde hızla yayılıp kontrol edilemeyince, yaygının kasten mi çıkarıldığı kuşkusu Hatay halkı nezdinde giderek artıyor.
Hala devam etmekte olan yangın tabiatıyla Hatay halkının bir numaralı gündemi haline geldi ve yangınla maden arama sahalarının ilişkili olabileceğine dair açıklamalar arka arkaya gelmeye başladı.
Yangın siyanürle artın arama bölgesi Kisecik'te hızla yayıldı
Samandağ Kalkındırma Derneği açıklama yaparak yangının günlerdir kontrol alınamamış olmasının yarattığı soru işaretlerine dikkat çekti. “Bu yangının günlerdir kontrol altına alınamamış olması Hatay halkı nezdinde soru işaretlerine neden olmuştur. Bölgede yapılması planlanan maden arama çalışmalarının olduğu bilinmektedir. Ayrıca bir süre önce tarafımıza, Kisecik bölgesinde yapılması planlanan siyanürle altın arama projesinin olduğuna dair bilgiler ulaşmıştır. Yangının projenin yapılması planlanan Kisecik bölgesinde bu denli yayılması bizleri ciddi bir şekilde kuşkulandırmıştır. Yangın tesadüfi dahi olsa, maden şirketleri bu felaketi planladıkları projenin yasal zeminini hazırlamak açısından fırsata çevirmeye çalışacaktır. Maden şirketleri gözlerini Amanoslara dikmiş durumdadır. Siyanürlü altın arama projesinin hayata geçirilmesi durumunda havamız, toprağımız, su kaynaklarımız zehirlenecek, bölgede halk sağlığı ve tarım faaliyetleri ciddi bir tehditle karşı karşıya gelecek, kentimiz ekolojisi geri dönüşü zor bir tahribatla karşı karşıya kalacaktır.” denilen açıklamada gelişmelerin takipçisi olunacağına belirtildi ve Hatay halkı ve demokratik kitle örgütleri birlikte hareket etmeye çağırıldı.
Dönmez: ‘Kast ve ihmal varsa yargı önünde hesap verene kadar takibi bırakmayacağız’
Geçtiğimiz ay ailesiyle birlikte bir restorantta yemek yerken kimlik sorma bahanesiyle polislerin tacizine uğrayan ve akabinde gözaltına alınan Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez de Facebook hesabından yangına dair kuşkuları olduğu yönünde açıklamalarda bulunarak şöyle dedi: “Batıayaz'da başlayıp Kisecik ve Karlısu Mahallelerimize kadar yayılan ve hepimizin ciğerlerini dağlayan yangını yakından takibe aldık. Son zamanların en büyük çevre felaketinin bir kast veya ihmale dayandığı ortaya çıkarsa, ortak mirasımıza kast eden bu sürecin sorumluları yargı önünde hesap verene kadar takibi bırakmayacağız.”
Hatimoğulları’ndan Meclis’de soru önergesi
Gelişmelere ilişkin olarak Adana milletvekili Tülay Hatimoğulları da, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından cevaplanması istemiyle Meclis’de soru önergesi verdi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin "Rüzgarın sık sık yön değiştirmesi ve sürekli atlamalar yapması, arazi şartlarının gerçekten çok engebeli olması ve tabii ki meteorolojik şartlarda havanın kuru olması nedeniyle yangınla ilgili bugünkü noktaya kadar geldik" şeklindeki açıklamasına yer verilen soru önergesinde, yangının “7 Eylül’de yapılması planlanan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ihalesinin hemen öncesinde gerçekleşmiş olması; bölgede yaşayan yurttaşlarda bu yangının kasıtlı çıkartılmış olabileceğine dair şüpheler uyandırmıştır. Bu konuda açıklama bekleyen yurttaşlarımıza bilgi verilmeli, ormanlık alanın vasfı dışında hiçbir müdahaleye açık olmayacağı yönündeki talepleri karşılanmalıdır.” değerlendirilmesinde bulunuluyor.
HDP Adana milletvekili Hatimoğulları’nın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplaması istemiyle vermiş olduğu soru önergesinde yer alan “Yangın neden halen kontrol altına alınamamıştır? Yangının halen kontrol altına alınamamış olması olağan mıdır?”, “Yangının çıkış nedeni belirlenebilmiş midir? Yangında kundaklama şüphesi var mıdır? Yangının çıkış nedeni titizlikle araştırılacak mıdır?”, “Yangın alanları ve çevresinde hangi maden ruhsatları vardır?”, “Dört gündür süren yangın, 7 Eylül’de yapılan MAPEG ihaleleri ile ilgili midir? Bölgede, altın arama ruhsat alanlarından Batıayaz ve Kisecik sahasında yangının çıkması tesadüf müdür?”, “Bölgede yapılmak/rant sağlanmak istenen projeler mi vardır? Maden arama ruhsatı verilerek rant mı sağlanmak istenmektedir?” şeklindeki sorular halen devam etmekte olan yangının maden arama sahalarıyla ilişkili olabileceği yönündeki kuşkuları da güçlendiriyor.
Kara: "Umarım yoktur!!!"
İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara da Twitter hesabı yangınla maden arama sahaları arasında ilişki bulunabileceğine dair kuşkularını dile getirdi.
“Hatay Amanos Dağları'nın #Samandağ ilçemiz yamaçlarında dün gece başlayan orman yangını bugün itibariyle Karlısu Kisecik #Antakya yamaçlarına sıçradığını görüyoruz. Kötü niyetli düşünmek istemiyorum ama bu yangınların 9 Eylülde Hatay’da başlayacak 4.grup maden sahası ve işletmesi için açılacak ihaleler ile bir bağlantısı olabilir mi?” sorusunu soran Kara, “Umarım yoktur!!!” cevabını verdi.
Siyasi partiler de yangınla maden sahalarının ilişkisine dikkat çekti
HDP, SYKP, Türkiye İşçi Partisi ve Toplumsal Özgürlük Partisi ile Kaldıraç okurları da 'Ranta ve talana izin vermeyeceğiz' başlığı altında ortak bir açıklama yayımlayarak yangının kentin 9 bölgesinde yapılmak istenen maden sahalarıyla bağlantılı olabileceğine vurgu yaptı. Geçtiğimiz günlerde basına yansıdığı gibi, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), 68 ildeki 766 bölgede maden ruhsatı verilmesi için 24 Ağustos’ta ihale süreci başlatmıştı. Türkiye'nin farklı yerlerinde olan 766 alan maden sahasının 9 tanesi de Hatay ili sınırları içinde bulunuyor.
"Ranta ve talana izin vermeyeceğiz!" başlıklı açıklamada, "Ormanların yandığı/yakıldığı bölgelerde lüks oteller yapmak, altın/maden çıkarmak isteyenler, doğayı talan ederek duble yollarla turizmi geliştireceğini pazarlamaya çalışanlar, imar planı adı altında kendi yandaşlarına rant sağlayıp, halkın mağdur edilmesine neden olanlar; bilmelidirler ki bizler toplumsal muhalefetin parçaları olarak halkın yanında, siz kar hırsı gözlerini bürümüşlerin karşısında olacağız. İhaleyi alan yağma ve talan şirketleri sizleri ve sizi kollayanları halka anlatmaya devam edeceğiz." denildi.