Galatasaray Spor Kulubü , tasarruf tedbirleri kapsamında 32 personelin işten çıkarıldığını açıkladı. Ancak çıkarılan personelin tamamının muhasebe, ulaştırma, temizlik, çay-servis gibi hizmet işlerinden olması ve yüksek maaşlı üst düzey yönetici ve CEO’ların halen çalışıyor olması tepki topladı. Sosyal medyada yorum yapan bir çok taraftar, kulübün etrafında oluşan rant yiyici çevre ve kişiler dururken, hatalı transfer politikaları ile kulübü zarara uğratanların hesap vermediği bir sistem var iken, faturanın çalışanlara kesilmesini yanlış bir tutum olarak değerlendirdi. Galatasaray taraftar gruplarından Tek Yumruk da bir açıklama yaparak yapılan işçi kıyımını kınadı.
Tek Yumruk’un açıklaması şöyle:
Tasarruf Tedbirleriniz İşçi Kıyımına Dönüşmemelidir!
Başkanı ve 2.Başkanı Hukuk Profesörü olan kulübümüzün Yönetim Kurulu geçtiğimiz günlerde tasarruf hamlesi yaparak 75 kişinin görevine son vermiştir. Medyaya yansıyan bilgilere göre ‘üst düzey’ profesyonellerden ‘alt’ hizmetlilere kadar pek çok kişi bu tasarruf tedbirlerinden nasiplenmiştir.
Tasarruf yapılır, yapılmalıdır. Fakat “tasarruf tedbirleri” maalesef her defasında olduğu gibi işçi kıyımına dönüşmemelidir. Tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek işten çıkarılanların büyük çoğunluğu hep işçilerdir. Milyon dolarlarla ölçülen ‘şirket’ değerleri, cirolar varken bin dolara yaklaşmayan maliyetiyle işçiler ‘nedense’ tasarruf tedbirlerinin ilk hedefidirler.
Kulübümüzün aldığı bu tedbirlerin işçileri ezen dişliye dönüşmemesi en büyük dileğimizdir. Maalesef medyaya yansıyan bilgiler bu doğrultuda değildir. Kulübümüze maliyetleri yıllık 10 bin dolar ile 25 bin dolar arasında değişen birçok çalışan işinden olmuştur.
Tasarrufa bu sezon tek bir dakika süre almayan, almayacak olan Engin Baytar, Yiğit Gökoğlan vd. futbolculardan başlanmalıdır. Tüm Galatasaraylıların kanaatinin bu yönde olduğu aşikardır. Sadece bu iki oyuncuya ödenen paralarla 100’den fazla hizmetlinin 1 yıllık maaş ve sigorta primlerini ödemek mümkündür.
Tasarrufa A takıma yıllardır sınırlı sayıda oyuncu kazandırabilen altyapı sistemi değiştirilerek başlanmalıdır. Her transfer döneminde futbol literatüründe “genç” sayılmayacak yerli futbolculara ödenen ve taraftarlarımız nezdinde boşa gittiği düşünülen milyonlarca doların altyapı sisteminin yapısal dönüşümüne harcanması ile kulübümüzün on yıllarını kurtarmak mümkün olacaktır.
Türkiye’de bir kulübün Almanya’da altyapı sorumlusu olması rezalettir. Alman altyapı sisteminin yetiştirdiği oyuncuları devşirmek için proje hazırlayıp, sorumlularına yüzbinlerce dolar ödemek daha büyük rezalettir. Günü kurtarmak için değil geleceği kurtarmak için altyapının yapısal dönüşümü kaçınılmazdır. Almanya’dan illa bir şey devşirilecekse bu, 10 yıl önceki iflas noktasından bugünlere yükselen Şampiyonlar Ligi grubumuzdaki Borussia Dortmund sistemi olmalıdır.
Her defasında Mayıs ayına kadar görev yapacaklarını söyleyen bir Yönetim Kurulu’nun etkili tasarruf tedbirleri alması namümkündür. Dolayısıyla yapılacak hamlelerin günü kurtarmaya dönük olmasından başka bir hamle beklenemez.
Galatasaray taraftarı geleceğin emin ellerde olmasını beklemektedir. Galatasaray taraftarı “Galatasaray’ın geleceğini kurtaracak projelerin” lafta kalmamasını istemektedir. Almanya’da yetişen Malatyalı Hamit Altıntop’un, bu ay Galatasaray Dergisi’ne verdiği röportajda dediği gibi;
“Dördüncü yıldızı çok mu istiyorum? Evet, tarihte bunu kazanan sporcular arasında yer almayı, Galatasaray tarihine bunu armağan etmeyi çok istiyorum. Ancak bana, ‘Dördüncü yıldız mı yoksa uzun yıllar işleyecek bir sistem mi?’ diye sorarsanız, ben başarı getirecek sistemi tercih ederim. O zaman dördüncü yıldızı belki geç takabilirsiniz ama beşinci yıldızı, hatta altıncı yıldızı herkesten önce kazanırsınız…”
Yönetim Kurulu’na çağrımızdır: Uzun yıllar işleyecek bir sistemin başlangıcı emekçilerin işten atılması olmamalıdır. Etkin, yerinde, geleceğe dönük yapısal dönüşümü hedeflemeyen tasarruf tedbirlerinin başarı şansı yoktur.
TEKYUMRUK GALATASARAY