Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Tekirdağ’daki fabrika patlamasında iki işçi hayatını kaybetti

    3 Ağustos 2025

    İmamoğlu’ndan meclis komisyonuna destek: “Toplumsal barış için büyük bir gayret göstereceğiz”

    3 Ağustos 2025

    DEM Parti’den Êzidî Soykırımı’nın yıldönümünde açıklama: “Karanlıkla yüzleşin!”

    3 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      “Türkiyeli” demeye bile tahammülü kalmayanların ülkesinde Hamdi Ulukaya…

      2 Ağustos 2025

      Gerçek barış mı, ideolojik restorasyon mu?

      31 Temmuz 2025

      Aşkın ve özgürlüğün önüne engel konamaz

      31 Temmuz 2025

      Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

      30 Temmuz 2025

      Benim için bir onur: Gercüşlü gazeteci Yahya Orhan

      30 Temmuz 2025
    • Seçtiklerimiz

      Kanlı gözyaşları: 2 Ağustos ve Roman Soykırımı

      2 Ağustos 2025

      Gazze’de açlık yoluyla yok etme: Uluslararası hukukun sınırında sistematik bir suçun analizi

      2 Ağustos 2025

      İnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı, tek cümleyle konu kapatıldı

      31 Temmuz 2025

      Yeni(den) Osmanlıcılık

      30 Temmuz 2025

      Toplu sözleşme değil, toplu dayatma: Kamu emekçileri ne yapmalı?

      30 Temmuz 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Cumhuriyet’i bırakan Can Dündar’ın yazısı: Veda vakti

    Cumhuriyet’i bırakan Can Dündar’ın yazısı: Veda vakti

    Siyasi Haber15 Ağustos 2016
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ – Can Dündar yazdı: Veda vakti

    Yaklaşık 1,5 yıl önce, 9 Şubat 2015'te üstlendiği Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevini bırakan Can Dündar, darbe girişiminin hemen ertesi günü 'tutukluluğuna son veren yüksek yargıçlardan ikisinin gözaltına alındığını' belirterek "Böyle bir yargıya güvenmek, giyotine kafa uzatmak anlamı taşıyacaktı. Bundan böyle karşımızda mahkeme değil, hükümet olacaktı. Bu nedenle, en azından Olağanüstü Hal kalkana kadar, bu yargıya teslim olmama kararı aldım" diye yazdı.


    Can Dündar'ın Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (15 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "Veda vakti" başlıklı yazısı şöyle:


    Bir buçuk yıl önce, geçen yılın şubat ayında Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendiğimden beri başıma gelenler, ömrümün tamamında yaşadıklarımdan fazla:


    Saldırılar, alkışlar, tehditler, hedef gösterilmeler…


    Yargılanma, tutuklanma, hapishane…


    Tecrit, mahkûmiyet, kurşunlanma…


    Hakaretler, ödüller, yeni soruşturmalar, sıradaki davalar…


    Dönemin ağır baskısı ile bizim gazetecilik coşkumuzun yarışmasının faturaları…


    Boyun eğmemenin gururuna eklenen bedeller…


    Temmuz başında, gazetemden kısa bir mola talep etmiştim. Bu yorucu serüvenin ardından biraz dinlenecek, kitabımla ilgilenecek, sonra işimin başına dönecektim.


    O arada 15 Temmuz geldi.


    Kanlı bir darbe girişimi, yıllardır yaptığımız uyarıların ciddiyetini gösterdi. İktidar, nihayet dediğimize geldi.


    Fakat bir de ne görelim:


    Cemaatle derin işbirliklerinin hesabını vereceklerine, bizden hesap soruyorlar; “Cambaza bak” yapıp darbecilerle eski ortaklıklarını unutturmaya ve fırsattan istifade muhaliflerinden kurtulmaya çalışıyorlar.


    Darbeden hemen sonra attıkları birkaç somut adım, en azından benimle ilgili bu niyeti açıkça gösterdi.


    Tutuklama hazırlığı


    16 Temmuz’da, yani darbe girişiminin hemen ertesi günü, bizim üç aylık tutukluluğumuza son veren iptal kararına imza atan yüksek yargıçlardan ikisi gözaltına alındı.


    Aynı gün, 5 yıl 10 aylık mahkûmiyet kararımızı görüşecek olan Yargıtay’da operasyon başladı; 140 Yargıtay üyesi hakkında soruşturma açıldı; 11’i gözaltına alındı.


    Bundan 10 gün sonra, hakkımızda (idam cezasına tekabül eden) iki kez müebbet hapis talebiyle tutuklanma isteyen savcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na terfi ettirildi.


    Savcının atanmasından iki gün sonra da, 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT TIR’ları için açtıkları yeni “yardım- yataklık” davasını gerekçe göstererek, Erdem’le benim pasaportlarımıza el konması için Emniyet’e yazı yazdı.


    Bütün işaretler, yeni bahanelerle, yeni bir hukuksuzluk ve uzun bir tutukluluk dönemi hazırlandığını gösteriyordu. Ne kadar süreceği bilinmeyen OHAL rejimi, hükümete yargıyı istediği gibi kontrol etme imkânı veriyordu.


    Böyle bir yargıya güvenmek, giyotine kafa uzatmak anlamı taşıyacaktı. Bundan böyle karşımızda mahkeme değil, hükümet olacaktı. Yapılan hukuksuzluğa hiçbir üst mahkemenin itirazı olmayacaktı.


    Bu nedenle, en azından Olağanüstü Hal kalkana kadar, bu yargıya teslim olmama kararı aldım.


    Yeni bir mevzi


    Asıl yargılanması gereken suçlular ortada ve işbirlikçiler iktidardayken, onların suçunu teşhir edenlerin hapsedilmesi, büyük adaletsizlik… Elbette buna karşı mücadelemiz sürecek.


    Önemli olan, her yerde, her zaman ve her koşulda haksızlığa, hukuksuzluğa, baskı rejimine, aynı kararlılıkla karşı durabilmek; daha özgür bir ülke için mücadeleyi kesintisiz sürdürebilmek…


    Önümüzdeki süreçte bunu yapmaya çalışacağız.


    Sesimizin daha da gür çıkacağı bilinsin.


    Düşman sevinmesin, dostlar yerinmesin.


    Son kale direnecek


    Bu sütunda size ilk kez hitap ederken, “bağımsız basının son kalelerinden birinde, tarihi bir sorumluluk üstlendiğimi” yazmıştım.


    Geçen 1.5 yıl, hiç kuşkusuz, meslek hayatımın en gurur verici dönemi oldu.


    Gazeteyi birlikte hazırladığımız arkadaşlarımla birlikte, gün oldu mahkeme kapılarında bekledik, gün oldu bomba tehditlerine birlikte göğüs gerdik. Birlikte sevindik, gururlandık, hüzünlendik. Gündem belirleyen manşetleri, peş peşe gelen ödülleri, tebrikleri, tahliyeleri, ses getiren haberlerimizi kutladık.


    Hiç korkmadan, yılmadan, geri adım atmadan, fedakârca, Cumhuriyet’in laik, demokratik, özgür Türkiye için mücadele geleneğini sürdürmeye, ileri taşımaya çalıştık.


    Bu süreçte başarabildiklerimizin takdiri size, gururu ekip arkadaşlarıma aittir. Hatalardan ben sorumluyum.


    Ama bilinmelidir ki, birçok basın organının zorla hükümet çizgisine sokulduğu veya gönüllü teslim olduğu bu ağır baskı döneminde, bütün gücümüzle “bağımsız basının bu son kalesi”ni hakkıyla savunmaya, haberciliğin onurunu korumaya, gazeteciliği yaşatmaya çalıştık.


    Güvenen, omuz veren, desteğini esirgemeyen, bizimle birlikte direnen Cumhuriyet ailesine, Vakıf yöneticisinden okuruna, çaycısından muhabirine dek içtenlikle teşekkür ediyorum.


    Bu deneyimi, hayatım boyunca unutmayacağım.


    Cumhuriyet’te bir köşe yazarı olarak varlığımı sürdüreceğim.


    Genel Yayın Yönetmenliği nöbetini devralacak arkadaşım, bu bayrağı daha da ileri taşıyacak.


    Nice darbeler, baskı dönemleri gibi, bunun da geçip gittiğini, ama Cumhuriyet’in ve gazeteciliğin bitmediğini, bitirilemediğini hep birlikte göreceğiz.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    “Türkiyeli” demeye bile tahammülü kalmayanların ülkesinde Hamdi Ulukaya…

    2 Ağustos 2025

    Mahir Sayın: “Demokratik konfederalizm, bölge halklarının barışa ve refaha kavuşabilmeleri için tek seçenek gibi durmaktadır”

    28 Haziran 2025

    Barış Ünlü: “AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”

    6 Haziran 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ömer Bölüm

    “Türkiyeli” demeye bile tahammülü kalmayanların ülkesinde Hamdi Ulukaya…

    Zeynel A. Göçer

    Gerçek barış mı, ideolojik restorasyon mu?

    Elif Gamze Bozo

    Aşkın ve özgürlüğün önüne engel konamaz

    Furkan Ege

    Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Hatice Çetinkaya

    Kanlı gözyaşları: 2 Ağustos ve Roman Soykırımı

    Rüştü Demirkaya

    Gazze’de açlık yoluyla yok etme: Uluslararası hukukun sınırında sistematik bir suçun analizi

    Gökçer Tahincioğlu

    İnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı, tek cümleyle konu kapatıldı

    Necmiye Alpay

    Yeni(den) Osmanlıcılık

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Tekirdağ’daki fabrika patlamasında iki işçi hayatını kaybetti

    3 Ağustos 2025

    DEM Parti Van İl Örgütü’nden 223 emekçinin işten atılmasına tepki: “Kayyımın hukuksuz kıyımı derhal durdurulmalı”

    2 Ağustos 2025

    Yangının ortasında emek alarmı: Orman işçileri grev eşiğinde

    30 Temmuz 2025
    KADIN

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.