Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM) üyesi ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin (SYKP) kurucularından olan Bereket Kar, yakalandığı akciğer enfeksiyonu nedeniyle Ankara’da 6 Ocak’ta kaldırıldığı özel bir hastanede yaşamını yitirdi.
DEM Parti ve SYKP, Kar için İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu’nda tören düzenledi. Törene, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti milletvekilleri ve SYKP Eş Genel Başkanları ile üyelerinin yanı sıra demokratik kitle örgütleri, sol ve sosyalist örgütler ve onlarca kişi katıldı. Törenin yapıldığı salona, Bereket Kar’ın fotoğrafları asılırken, sık sık “Yaşasın halkların kardeşliği” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı. Törende konuşan SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, “Bugün burada hangi sosyalist örgüt Ortadoğu’da çalışmak istemişse o kapıyı aralamış olan yoldaşımızı, Ortadoğu’ya açılan kapımızın yüzü suyu hürmetine buradayız. Filistinli ve Lübnanlı savaşçıların, Suriyeli ilericilerin, Arap Alevilerinin ellerinde ve Mahmut Derviş’in dizelerinde bereket yoldaşın sürdüğü yaşam sonsuza dek yaşamaya devam edecek” dedi.
‘Yüreğimizden bir parça koptu’
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları da, Bereket Kar ile ilgili şunları belirtti:
“Hatay’da SYKP’den çok uzun yıllar önce tanıştık. Ortadoğu’ya ilgi duymama katkı sağladı. Benim bu alana ilgimi bilirdi ve sürekli Lübnan’da, Ürdün’de davetler var diye beni çağırırdı. Filistin Halk Kurtuluş Örgütü (FHKÖ) davetlerine birlikte giderdik. Bereket, Türkiye’de devrimci mücadele yürüten herkesin değdiği bir isimdir. Kim Filistin ve Ortadoğu’ya ilişkin bir çalışma yapacaksa Bereket abiye danışırdı. Türkiye’nin Suriye’de sıfır politika uyguladığı dönemde edebiyatçılardan ve sosyalistlerden her kesim oralara gitti. Hepsinin organizasyonunda Bereket abi vardı. Fırsat buldukça ben de yanlarında oldum. İşte bizim Bereket abi ile hikayemiz böyle bir şey. Çok kıymetliydi yüreğimizden bir parça koptu.
‘Fedakarlığını unutmayacağız’
Hiçbir zaman halkların özgürlüğünden ve kardeşliğinden asla geri adım atmadı. HDP Ortadoğu Masası’nda 5 yıl birlikte çalıştık. Zaman zaman moralimiz bozulurdu ama kendisi hiç bıkamadan, iyi gitmeyen işleri yeniden ve ısrarla yapmaktan geri durmadı. O emekçi yanını asla unutmayacağız. Hepimize nasip olur inşallah bu kadar fedakarlık, kıt imkanlarla çalışma yürütme çabası. O bir komünist, sosyalist ve emektardı. ‘Kürdistan, Kürt sorunu, Filistin sorunu Ortadoğu’nun en önemli iki sorunu’ derdi. ‘Kanayan iki sorun çözülmeden hiçbir sorun çözülmez’ derdi. Bugün de bu düşünceleri güncelliğini koruyor. Son yıllarda Ortadoğu’ya gitmenin tam zamanıydı ama ne yazık ki son dönemlerini hastanede geçirdi. Onu, emeğini, fedakarlığını asla unutmayacağız. Hepimizin başı sağ olsun ruhu şad olsun onu mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz. En büyük hayali olan HDP’de zuhur bulan demokratik cumhuriyet, birlikte yaşam çabalarını hiçbir zaman unutmayacağız.”
Konuşmaların ardından Bereket Kar’ın cenazesi, memleketi Hatay’ın Antakya ilçesine uğurlandı.
Bereket Kar hakkında
Bereket Kar, 1955 yılında Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Yeşilyazı köyünde doğdu. Emekçi Arap Alevisi bir ailenin çocuğu olan Kar, 70’li yıllarda Emeğin Birliği Hareketi’ne katılarak, Hatay ve ilçelerinde halk örgütlenmesinde ve devrimci mücadelenin gelişiminde rol oynadı. 22 Temmuz 2007 tarihinde gerçekleştirilen Genel Seçimler’de, “Hatay Emek, Barış ve Demokrasi Güç Birliği”den bağımsız aday olarak “Bin Umut Adayları” listesinden seçimlere katıldı. Hatay’da farklı etnik ve dinsel dinamiklerin aynı mücadele zemininde birleşmesi sürecinde de etkili oldu. Kar, 13 yıl süren yıkıcı vekalet savaşı boyunca Suriye halkıyla ve ilerici politik güçlerle ilişki sürdürmenin hep bir yolunu buldu. Bu dönem boyunca göç ve göçmenlik sorunuyla yakından ilgilendi. Mücadele hayatı boyunca politik kimliğinin yanı sıra gazeteci kimliğiyle de “Ortadoğu uzmanı” olarak Türkiye ve Ortadoğu’nun çeşitli TV ve gazetelerinde program yapımcısı ve katılımcı olarak yer aldı. Bereket Kar, Türkiyeli bir sosyalist olarak, özünde Ortadoğu ve Mezopotamyalı devrimci karakteriyle Antakya’nın tarihsel dokusunu kişiliğinde cisimleştirmiş, çok kimlikli bir insan olarak yaşadı.