Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul’da düzenlenen “Aydınlar ve Sanatçılar Barışı Konuşuyor” panelinde önemli açıklamalarda bulundu. Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu tarafından Sırrı Süreyya Önder anısına organize edilen etkinlikte konuşan Bakırhan, Türkiye’de barış sürecinin ancak toplumsal güçlerin ortak iradesiyle başarıya ulaşabileceğini vurguladı.
“Barışın inşasında hepimize sorumluluk düşüyor”
Konuşmasında geçmiş barış girişimlerinin tecrübelerine değinen Bakırhan, bu kez hiçbir hataya yer olmadığını ifade ederek, “Bu sürecin yanlışlarının telafisi yok. Bu kez eksik yapma lüksümüz yok” dedi. Türkiye’nin yedi bölgesinde barışı tartıştıklarını ve güvenilebilecek aktörleri birlikte değerlendirdiklerini söyleyen Bakırhan, “Kendimize ve bu ülkedeki çeşitliliğe güvenerek ilerliyoruz” diye konuştu.
“Aydın tavrı Sırrı’nın duruşudur”
Toplantının Sırrı Süreyya Önder’e ithaf edilmesini “çok anlamlı” olarak nitelendiren Bakırhan, Önder’in barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesine adanmış bir hayat sürdüğünü vurguladı. “Aydın tavrı Sırrı’nın tavrıdır,” diyen Bakırhan, aydınların her koşulda ezilenlerin, emekçilerin yanında durmasının en temel sorumluluk olduğunu belirtti.
“Barış sadece silahların susması değildir”
Bakırhan, barışın yalnızca çatışmaların durması olmadığını, toplumsal bir uzlaşma ve kültürel birliktelik anlamına geldiğini ifade etti. “Barış, Ağrı Dağı eteğindeki Şakiro’nun klamıyla İç Anadolu’daki Neşet Ertaş’ın türkülerinin buluşmasıdır” sözleriyle barışın kültürel zenginlikleri bir araya getirme gücüne dikkat çekti.
“Türkiye’de barışı konuşmak çok kıymetlidir”
Ortadoğu’daki kriz ve çatışma ortamına dikkat çeken Bakırhan, Türkiye’de barışı gündemde tutmanın büyük bir değer taşıdığını belirtti. “Dünyada silahlanma hızla artarken, Türkiye’de barış ve silahsızlanma konuşmak çok değerlidir” dedi. Barış karşıtlarının ve ırkçılığın toplumda ayrışma yarattığını söyleyen Bakırhan, “Barıştan yana olmak, ülkeyi bölmekle eş tutuluyor. Bu anlayışa karşı çıkmak hepimizin görevidir” dedi.
“Diyarbakır’ın özgürlük talebi ile İstanbul’un adalet arayışı aynıdır”
Türkiye’deki toplumsal sorunların ortak olduğunu dile getiren Bakırhan, ekonomik krizden adaletsizliğe kadar yaşanan tüm sıkıntıların her kesimi etkilediğini söyledi. “Trabzon’daki emekli ile Siirt’teki emekli aynı zorlukları yaşıyor. Dertlerimiz, geleceğe dair kaygılarımız ortak” diyen Bakırhan, ortak bir gelecek inşa etmenin ancak dayanışma ile mümkün olabileceğini vurguladı.
“Barış süreçlerini halklar inşa eder”
Barış süreçlerinin yalnızca siyasi aktörler arasında yürütülecek bir müzakere ile değil, halkların ve toplumsal dinamiklerin ortak çabasıyla kurulabileceğini belirten Bakırhan, sanatçılara, aydınlara ve yazarlara büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. “Barışı kalemle, kelimeyle, renkle, ezgiyle ancak sanatçılar ve aydınlar inşa edebilir” diyerek, bu toplumsal kesimleri sürece aktif katkı sunmaya çağırdı.
Tuncer Bakırhan konuşmasını, “Türkiye’de demokrasiyi ve barışı birlikte inşa edebiliriz. Aksi halde hep birlikte kaybedebiliriz” sözleriyle tamamladı.