6. Yargı Paketi sadece kadınların değil, eğitim sürecindeki çocukların nafakasını da kesmek istiyor. İktidar, kadınların tüm çağrılarına kapalı. Hazırlanan düzenlemeye ilişkin kadın örgütleriyle bir araya gelmeme, konunun öznelerinin görüşlerini almama tavrını sürdürüyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeniden geldiği bakanlık görevinde ilk iş olarak 6. Yargı Paketi taslağı üzerinde çalışmaya başladı. Taslak, 2016’dan bu yana gündemde olan ve kadınların “nafakama dokunma” kampanyası yürüttükleri, yoksulluk nafakasında değişikliği de içeriyor. Evlilik süresine göre nafaka ödenecek olmasını içeren taslağın hayata geçmesi, kadına yönelik haklarda geriye gidiş ve mağduriyetleri pekiştireceği anlamına geliyor.
Türkiye’de 9,2 milyon kadın yoksul. Yoksulluk nafakası ortalama 262 TL. Yoksulluk nafakalarının %66’sı ödenmiyor. Meclis’e sunulması beklenen 6. Yargı Paketi’nde yoksulluk nafakasına yönelik düzenlemeye göre; iki yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, beş yılın altındaki evliliklerde 7-8 yıl, 5 ila 10 yıl arasındaki evliliklerde ise 12 yıl nafaka verilmesi planlanıyor. Maddi olumsuzlukların devam etmesi durumunda ise kadının ve 2-3 yıl daha nafaka alabileceği konuşuluyor.
6. Yargı Paketi sadece kadınların değil, eğitim sürecindeki çocukların nafakasını da kesmek istiyor
Yeni düzenlemeye göre;
Kadınların ve çocukların nafakası, çocukların velayetinin kimde olacağı, kadınların tazminat ve diğer alacakları yıllar süren davaların sonucuna bırakılıyor,
Boşanma davalarını hızlandırarak erkekler hemen boşanma kararı alabiliyor.
Boşanma sonucunda bağlanacak yoksulluk nafakası evlilik süresine bağlı olarak 5-7 yıl olacak. 40-40 yıllık evliliklerde bile en çok 12 yıl olarak sınırlandırılıyor,
Yasa geriye doğru uygulanarak, kadın ve çocuklara şu anda ödenmekte olan nafakalar kesiliyor,
18 yaşını tamamlamış çocukların eğitim nafakası hakları ellerinden alınıyor,
Hemen boşanma olduğu için, kadın ve çocuklar aile konutundan hemen çıkarılabilecek, nafaka bile bağlanmadan sokağa atılabilecek,
“Boşanmaların kolaylaştırılması” adı altında kadınlara ödenecek olan maddi ve manevi tazminatlar için kadınlar ayrıca dava süreci yürütmek zorunda bırakılıyor, bu aşamada da kadınların hakları için büyük bir tehlike olan arabuluculuk uygulaması getiriliyor,
Evlilik süresi sınırından sonra ödenmesi gereken nafakanın “nafaka” olmaktan çıkarılarak “sosyal yardıma” dönüştürülüyor.
Kadınlar, nafaka ödemesinin “sosyal yardıma” dönüştürülmesine, yeni fonlar oluşturularak kamu kaynaklarından ödenmesine yönelik önerilere de bugüne kadar uygulanan diğer fon uygulamalarına bakarak, yeni sorunlar ve belirsizlikler yaratacağı için güvensiz yaklaşıyorlar.
Mücadele 2016 yılından bu yana sürüyor
Yoksulluk nafakasında değişiklik yapılması ilk olarak 2016 yılında “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” raporu ile gündeme getirilmişti.
Kadın hakları savunucuları, gündeme geldiği 2016 yılından bu yana konu ile ilgili kampanyalar düzenliyor, nafakaya ilişkin düzenlemenin, “nafaka hakkının gaspı” olduğu düşüncesiyle karşı çıkıyorlar.
“Nafaka hakkının gaspı” ile birlikte, yoksul kadınların daha da yoksullaşacağı yönündeki uyarıların yanı sıra kadınların boşanma süreçlerini de etkileyeceğini dile getiriyorlar.
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), muhalefet partileri genel başkanlarına ve TBMM’deki tüm milletvekillerine gönderdikleri, 6. Yargı Paketi’ndeki düzenlemelere dikkat çektikleri mektupta, hak ettikleri halde hali hazırda birçok kadının nafaka alamadığını, almaya hak kazandıkları nafakanın yetersizliğine vurgu yaptılar ve yeni düzenleme ile birlikte kadının iyice yoksullaşacağını dile getirdi. “Kadınların Nafakasına Dokunmayın”, “Yasalara Dokunma, Uygula” çağrısı yapılan mektupta, “Genel olarak işsizliğin ve özelde kadın işsizliğinin boyutları ortada iken, herhangi bir iş bulabilse bile çocuklarını bırakabilecek kreşlerin bulunmadığı bir ortamda kadınların nafaka hakkının sınırlandırılması boşanan kadınları açlığa terk etmek demektir. Bu nedenle birçok kadını şiddet dolu evliliklere katlanmak zorunda bırakmak demektir. Devlet yoksul erkeklere nafaka ödemek konusunda destek olabilir. Kadınların ve çocukların nafakası ile oynanmaması gerekir.” denildi.
Devlet, eşit vatandaşlık hakları çerçevesinde bütünlüklü politikalar uygulasın
AKP’nin Meclis’e getireceği 6. Yargı Paketi’nin aynı zamanda çok hukukluluğun da önünü açacak düzenlemeler içeriyor olması bir başka itiraz noktalarından biri. Kadın hakları savunucuları, boşanmanın hızlandırılması, ekonomik/psikolojik şiddeti yok sayarak aile arabuluculuğu getirilmesi gibi düzenlemeleri, “hem hukuk devleti ve laiklik ilkesine hem de kadına karşı şiddet vakalarında arabuluculuk ve uzlaşma gibi alternatif uyuşmazlık çözümlerinin uygulanmaması gerekliliğine aykırı” olduğunu dile getiriyorlar ve taleplerini sıralıyorlar;
– İktidarın nafaka hakkı başta olmak üzere Medeni Yasa ile oynama girişimlerine karşı çıkmaya,
– İçlerinde açıkça Medeni Yasa’nın lağvedilmesi, dini hukukun uygulanmasını, çok hukukluluğu, erkeğin reis olduğu aile modelini, erkek çokeşliliğini, kadınlara 3 ay, çocuklara 9-12 yaşına kadar nafaka ödenmesi gerektiğini savunanların da olduğu marjinal bir erkek grubunun propaganda tuzaklarına düşmemeye,
– Tüm muhalefet partileri olarak tek tek ve hep birlikte, zaman yitirmeden, konunun Meclis’e gelmesini beklemeden çalışmaya başlamaya,
– Milyonlarca kadını ve çocuğu ilgilendiren bu yaşamsal konuda kamuoyuna net açıklamalar yapmaya, kadın hareketinin yanında yer almaya çağırıyoruz.
Biz nafaka hakkının yanı sıra;
● Kadınları yeniden bağımlı bir ilişkiye mahkûm eden “sosyal yardım” (sadaka) yerine eşit vatandaşlık hakları çerçevesinde bütünlüklü politikalar uygulanmasını,
● Boşanma sürecindeki/ boşanan kadınlara öncelikli olarak ücretsiz çocuk bakım desteği, ücretsiz eğitim, sağlık hizmeti, güvenli, ucuz ve nitelikli barınma olanaklarının sağlanmasını,
● İstihdamda öncelik ve mesleki eğitim gibi kadınları kendi başına bir hayat kurma sürecinde güçlendirecek uygulamaları,
● Devletin ayıracağı bütçenin eşitsizliğin bir tarafı olan erkeklere boşanma kolaylığı sağlamak, nafaka ödeme sorumluluğundan kurtarmak için değil, kadınların bağımsız bir hayat kurmasının olanaklarının yaratılması için eşitlikçi ve hak temelinde kullanılmasını talep ediyoruz.
İktidar, kadınların tüm çağrılarına kapalı. Hazırlanan düzenlemeye ilişkin kadın örgütleriyle bir araya gelmeme, konunun öznelerinin görüşlerini almama tavrını sürdürüyor.