Cumhuriyet davasında savunma yapan gazeteci Ahmet Şık, “Manşetlerimizde örgüt arıyorsunuz. Size örgütün yerini gösteriyorum. Bu adliyenin içerisinde ve hakim, savcı kılığında, işbirlikçileri de medya” dedi.
Cumhuriyet gazetesinin 4'ü tutuklu 18 yazar, yönetici, çizer ve çalışanının yargılandığı davanın 4'üncü duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediliyor. Verilen aranın ardından devam eden duruşmada, mahkemenin açıklanan ara kararında bilirkişi Tuncay Beşikçi’nin salonda dinlenmesine, Mehmet Faraç’ın tanık olarak dinlenmemesi yönündeki talebin ise reddine karar verildi.
Bilirkişi tanık olarak dinlendi
Tanık olarak dinlenen bilirkişi Beşikçi, daha önce Oslo görüşmeleri, Balyoz davası, Oda TV davası gibi birçok dava olayın da bilirkişi olduğunu dile getirdi. Beşikçi, “19 yıllık bilişim deneyimim var. FETÖ ihtisaslı pek çok davada savcılıkla birlikte çalıştım, mütalaa sunduk. Sanığa ait incelenen telefon 9 Kasım 2013'te kullanılmış. Telefon ilk kullanıldığından beri hiç formatlanmamış. İnceleme açısından çok uygun, çünkü geriye dönük silinmiş dosyaları kurtarabiliyoruz. Android olması da avantaj, Apple ve Blackberrylerde şifreleri kıramayabiliyoruz. Telefonda en çok whatsapp kullanılmış. Yedekleriyle birlikte saklanmış" dedi.
‘Bylock emaresine rastlamadım’
Bilinen tüm yöntemlerle ByLock aradığını ifade eden Beşikçi, "ByLock'un hiçbir emaresine rastlamadım. İçerik araması yaptım, 'FETÖ' ile ilgili anahtar kelimeler oluşturdum ve sonucunda 'FETÖ' bağlantısı göremedim. Sadece Fuat Avni hesabını takip ettiğini gördüm, gerçi onu ben de takip ediyorum. Fethullah Gülen için ‘Fetöş’ gibi tabirleri var. ByLock kullanılmamış bir telefon nasıl ByLock sunucusuna bağlanmış diye sorarak baktım. Bunu ancak başka bir uygulama yapmış olabilirdi. 3 Haziran 2014'te bir müzik programının sunucunda bir kod yer alıyor. O kod sayfaya giren her ziyaretçiyi ByLock sunucusuna yönlendiriyor. Siz müzik dinlemek isterken, bir anda ByLock sunucusuna bağlanıyorsunuz. Şöyle anlatayım, ben sizi arıyorum ama siz telefonunuzu bir teröriste yönlendirmişsiniz. Polis teröriste bakıyor ve benim telefonum görünüyor. Bu Freezy müzik programı da Emre İper'in telefonunda var. Sanık 22 Haziran'da bu programı telefona yüklemiş, 3 gün sonra ByLock bu programda reklamını yapıyor. Bir gün sonraysa sanık ByLock'a bağlanıyor. Sonra da programı kaldırıyor. Bazı kıble programları da bu sunucuya yönlendirilmiş. Düşünebiliyor musunuz, namazını kılacak olan kişi farkında olmadan 'terör örgütü'nden yargılanıyor” diye konuştu.
Beşikçi, “Sanığın telefonunda Bylock bulunmamıştır. Freezy adlı müzik programı yüklüdür. İstifa ederek geldim bunları anlatmaya” dedi. Bylock incelemesi yapılırken telefon incelemeli, IP numaraları incelenmeli, içerik incelenmeli” dedi.
TEM savcısı Osman Kavala’nın konuşmalarını gönderdi
Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu tarafından mahkemeye gönderilen yazı okundu. Yazıda, Osman Kavala’nın soruşturması kapsamında cep telefonu inceleme tutanağında yer aldığı iddia edilen gazetenin yazarı Aydın Engin ile arasında geçtiği konuşmanın metni okundu. Ardından yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu tarafından gönderilen ikinci belge okundu. Konuşmanın Osman Kavala ile Can Dündar arasında geçtiği iddia edilen whatsapp görüşmesini konu aldığı öne sürülüyor.
‘Birileri buna dur demeli’
Ardından söz alan Avukat Fikret İlkiz, şöyle dedi: “Beklersek daha çok belge gelir. Kavala'nın bugün sorgusu yapılıyor. Meslektaşımız emniyet ısrarla istediği için gitti. Demek ki tutuklanacak. Ya bu dava olarak bekleyeceğiz ya da bu davanın ekleri gibi mütalaa etmeye devam edeceğiz. Hiçbir talebim yok ama durum bu. Demek ki Kavala ile ilgili soruşturmayla bağlantılı olmak üzere basına bilgileri yolluyor ve biz duruşmada tanık oluyoruz.”
Avukat Ergin Cinmen ise, birilerinin buna son vermesini isteyerek, "Bu dava tam zamanıdır. Biz suç duyurusunda bulunacağız ama hiçbir kıymeti yok. Buna sizin dur demeniz lazım” ifadelerini kullandı.
Şık: ‘Örgüt adliyenin içerisinde’
Bu belgelerin okunması ardından savunma yapan gazeteci Ahmet Şık, “Karar almaktan kaçtınız. Burada haberleri gerekçe göstererek 'terör örgütleri' arıyorsunuz. Duruşma savcısının ağzıyla bir belge dolaşıyor ama bunun kaynağını sormuyorsunuz. Bizim manşetlerimizde örgüt arıyorsunuz. Size örgütün yerini gösteriyorum. Bu adliyenin içerisinde ve hakim, savcı kılığında, işbirlikçileri de medya” ifadesinde bulundu.
Tutukluğun devamı istendi
Şık'ın savunması ardından iddia makamı, Cumhuriyet davası kapsamında tutuklu yargılanan Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Emre İper ve Kemal Aydoğdu’nun tutukluluk halinin devamını istedi.