ABD Başkanı Donald Trump, BRICS ülkelerini tehdit ederek “Dolara karşı yeni bir para birimi yaratmanız ya da doların yerini alacak bir para birimini desteklemeniz halinde, size yüzde 100 vergi uygulayacağım” dedi.
BRICS’in gündeminde yeni bir para birimi yaratma konusu (henüz) yok, BRICS üç ayaklı bir para politikası belirlemiş durumda:
1) Ulusal paraların rolünün artırılması.
2) Ortak ödeme sisteminin oluşturulması.M
3) BRICS Yeni Kalkınma Bankası rezervlerinin geliştirilmesi.
Yani BRICS ülkeleri, esas olarak ticarette ulusal paraların kullanılmasınının artırılmasına odaklanmış durumda. İşte bu bile ABD finans kapitalinin ürkmesine yetiyor. Çünkü:
Doların saltanatı
Amerikan hegemonyası, iki temel sütuna dayanıyor: Askeri güç ve dolar gücü.
ABD, II. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru 1944’te, Bretton Woods anlaşması ile Avrupalılara doları altına bağlı tek para birimi olarak kabul ettirdi. Böylece hem yeni bir finans sistemi kurmuş oldu hem de o finans sistemi üzerinden kendi egemenliğinde bir “kapitalist Batı dünyası” inşa etti. Emperyalist ABD güçlendikçe, doların altına bağlı olmasını da devreden çıkardı. Böylece ABD açısından dolar, sadece kâğıt maliyeti olan bir konuya dönüştü. Bu ABD’ye borçlanma sorunu yaşamadan istediği kadar dolar basabilme ve istediği kadar ithalat yapabilme ve bu yolla da içeride refah sağlama olanağı sağladı. Daha önemlisi de ABD bu avantajıyla dünyanın dört bir tarafında üs kurabildi, asker bulundurabildi, savaş gemisi dolaştırabildi.
Tek para sistemi yıkılıyor
Ancak ABD’nin Irak ve Afganistan işgallerinin başarıszlığı ile onu izleyen kapitalizmin 2008 krizi, bu “dolar saltanatına” dayanan “Amerikan rüyasını”nın sonunu getirmeye başladı. O tarihten bu yana ABD’nin hegemonyası zayıflayarak azalıyor.
Artık “tek para, tek sistem, tek egemen” esaslı dünya yerine, “çok para birimli, çok kutuplu/merkezli” dünya var.
Doların hem rezerv para olma oranı hem de ticaretteki kullanılma oranı azalıyor. Doları zayıflatan bu sürecin ana motoru ise BRICS’tir. Çünkü:
1) BRICS ülkeleri hızla büyüyor; BRICS ve BRICS+ ülkelerinin küresel ekonomideki payı yüzde 30’u geçmiş durumda.
2) BRICS ülkeleri kendi aralarındaki ticareti ulusal paralarıyla yapmaya başladı ve bu oran her yıl artıyor.
3) BRICS ülkeleri rezervlerindeki dolar oranını düşürmeye başladı.
4) BRICS ülkeleri, ticaret yaptıkları Küresel Güney ülkeleriyle de ulusal paralara dayanan bir ticareti öncelik haline getirmeye başladı.
Vergi sopası işe yaramayacak
Uluslararası ticarette ulusal paraların kullanılma eğiliminin artışı, hele de petrol ve doğalgaz ticaretinde dolar dışı paraların kullanımının artmaya başlaması, Amerikan kapitalizmi için büyük tehlike anlamına geliyor.
Örneğin ABD Hazine Bakanlığı’nın eski müsteşarlarından Monica Crowley, “Suudi Arabistan gibi OPEC ülkelerinin de başka para birimlerinde petrol satmaya karar vermesi, ABD ekonomik sisteminin çökmesi ve büyük bir felaket anlamına gelir” diyordu. (AA, 6.4.2023)
İşte Donald Trump, “ABD ekonomik sisteminin çökmesini” önlemek için BRICS ülkelerine “vergi sopası” sallamaya çalışıyor.
Peki işe yarar mı? Yaramayacak. Trump ilk başkanlık döneminde işe yarayacağını hesaplayarak Çin’e ticaret savaşı açmıştı; tamam Çin bundan zarar gördü ama ABD de hasar aldı.
350 milyonluk ABD pazarı elbette alım gücünün yüksekliği nedeniyle önemli ama BRICS dünyası çok daha büyük bir pazar ve üstelik alım gücü yükselen bir pazar.
Kısacası sonuç değişmeyecek:
“Amerikan rüyası” dedikleri, gerçekte doların küresel saltanatının ABD’ye sağladığı avantajlardı. Trump’ın önünü kesemeyeceği dolarsızlaşma eğilimi ile “Amerikan rüyası”nın yerini “Amerikan kâbusu” alacak.