Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarının 1. basamak sağlık hizmetlerinde başlattığı iş bırakma eylemine bugün 2. ve 3. basamaktaki sağlık emekçileri de katılıyor.
Sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusunun hekimler ve sağlık emekçileri olmadığına vurgu yapan sağlık emekçileri yurt genelindeki sağlık kuruluşlarında acil durumlar ve önceden planlanmış ameliyatlar dışında sağlık hizmeti vermeyecek.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) sağlık emekçilerinin neden iş bıraktığını ve taleplerini paylaştı:
- “Sağlıkta şiddetin son bulması ve etkili şiddet yasası için,
- Performans, ciro baskısı olmayan emekliliğe yansıyan insanca gelir için,
- 5 dakikada hastalara faydalı olamayacağımız için,
- Deprem bölgesinde insanca çalışma ve yaşama koşulları sağlanması için,
- 1. basamağın ve koruyucu hekimliğin güçlendirilip sevk zinciri kurulabilmesi için,
- Sağlıkta çeteleşmeye neden olmayacak sağlık sistemi için,
- Nitelikli tıp ve uzmanlık eğitimi için.”
Taksim eğitim ve araştırma hastanesi sağlık emekçileri “özlük haklarımız ve sağlık hakkı için alanlardayız”
Yurt genelindeki eylem kapsamında Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de sağlık emekçilerinin yüzde 80’ine yakını iş bıraktı. İş bırakan sağlık emekçileri Çapa Tıp Fakültesi’ndeki merkezi eylem öncesinde hastaneleri önünde basın açıklaması düzenledi. Eylemde “Sağlıkta özelleşme ölüm demektir”, “Sağlıkta performans ölüm demektir” sloganları atıldı. Açıklamaya çevredeki pek çok yurttaş da alkışlarla destek verdi.
“Mobbing ve şiddetle çalıştırılıyoruz”
Basın açıklaması öncesinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Yönetim Kurulu Muhsin Uysal, neden iş bıraktıklarından açıkladı. Sağlık emekçileri olarak düşük ücret, mobbing ve şiddete maruz bırakıldıklarıdan belirten Uysal; Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kreş olmadığının, gerekli sayının çok altında hemşire çalıştığının altını çizdi. Uysal tüm bu sorunlara karşı da ş bıraktıklarını vurgulayarak 13 Ocak’ta yeniden iş bırakacaklarını ifade etti.
“Sorunlarımız sürerken bakanlık yanımızda değil karşımızda”
Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odasından Remzi Gediz okudu. Her gün yüz binlerce kişiye sağlık hizmeti sunarken şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi sorunlarla karşılaştıklarını anlatan Gediz, “Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz. Sağlık Bakanlığı; toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüş ve önerilerini dikkate almak yerine, yeni yönetmeliklerle; otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirerek bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye, İş bırakma eylemlerimizin etkisini görünmez kılmaya çalışıyor. Bakanlığın bu olumsuz tavrına karşı bugün tüm sağlık kurumlarında uretimden gelen gücümuzü kullanarak iş bırakıyoruz!” dedi.
Sağlık emekçilerinin bu eylemlerle meslek onuruna sahip çıkarak, toplumcu bir sağlık sisteminin kurulmasını ve sağlık hakkını da savunduğunu ifade eden Gediz, sağlık emekçilerinin sorunları çözülene kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Açıklamanın ardından çevredeki yurttaşlar da söz alarak sağlık emekçilerine desteklerini iletti.