Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak bugün başlayan Metal grevi için dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı.
Haber Merkezi-SYKP MYK tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni ise şöyle:
“Birleşik Metal İş sendikası ilk aşaması 29 Ocak tarihinde olmak üzere 20 Şubat tarihine kadar Osmaniye’de, Hatay’da, Mersin’de, Konya’da, Ankara’da, Düzce’de, Kocaeli’nde, Bursa’da, İzmir’de, Eskişehir’de, Bilecik’te, Çorlu’da, İstanbul’da, Gebze’de tam 42 fabrikada 15 bin işçiyle greve çıkıyor. Bir süredir Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile sürdürülen toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine işçiler işyerlerinde yaptıkları grev oylamalarıyla bu kararı aldılar.
Metal işçileri sendikaları ile MESS arasında iki yılda bir yapılan grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, MESS’in işçi haklarına dönük saldırıları ve işçilerin bu saldırılara karşı yükselen tepkileri eşliğinde sürüyor. Metal işkolunda çalışan işçilerin büyük çoğunluğu 860 lira ile 1200 lira arasında ücretlere çalışmaktadır. MESS’in bu işçilere zam önerisi 100 lira civarındadır.
MESS’in üç yıllık sözleşme dayatmasıyla gittiği bu toplusözleşme sürecinde, esnek çalışma, kiralık işçilik, taşeronlaşma, istirahat günleri için ikramiyelerin ödenmemesi gibi birçok saldırı söz konusu. Fiili çalışma süresini uzatmayı ve çalışma koşullarını daha da ağırlaştırmayı hedefleyen MESS teklifi işçilerin kazanılmış haklarını da ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Bu saldırılarla işçilerin önüne getirilen toplusözleşmeleri, Türk-Metal ve hemen ardından Çelik-İş sendikaları daha önceki yıllarda olduğu gibi işçilerin sesine kulak vermeden imzaladılar.
Türk Metal ve Çelik-İş sendikalarına bağlı işçiler, imzalanan toplu sözleşme yüzünden sendika yönetimlerine tepkili. Örneğin Otokar işçileri sözleşmeyi kendilerine zafer havası içinde sunmaya gelen Türk Metal yöneticilerini konuşturmadılar ve 1,5 saat işbaşı yapmayarak öfkelerini gösterdiler.
MESS’le yapılan sözleşmelerin önemi; sözleşme kapsamında işçinin çokluğu ve niteliği, MESS’in işveren örgütleri içindeki farklı durumu ve elbette sektörün ekonomi içindeki lokomotif olma özelliğinden kaynaklanmaktadır. Türkiye’de toplu sözleşme yapabilen 700 bin işçinin 120 bini bu sözleşme kapsamındadır. Türkiye’deki sendikalı işçilerin yaklaşık yüzde 20’si metal iş kolundadır. Ayrıca, metal sektörü Türkiye sanayisi açısından da en kilit sektörlerden bir tanesi durumundadır. ISO’nun ilk 500 şirket araştırmasına bakıldığında ilk on firmadan yedisi, ilk 50 firmadan 25’i metal sektöründe. Yani MESS’le yapılan sözleşme sadece metal işçilerini ve patronlarını değil aynı zamanda Türkiye işçi sınıfının ve sermayesinin tamamını etkiler önemdedir.
Metal sözleşmeleri Türkiye işçi sınıfı tarihi için de sadece ekonomik kazanımlar açısından değil, siyasi bakımdan da hep önemli olagelmiştir. Tarihteki önemli mücadelelerden birisi “DGM’yi Ezdik Sıra MESS’de” şiarıyla 1977’de yapılan mücadeledir. 1977, 1978 ve 1980 yıllarında MESS’e karşı, bugünkü Birleşik Metal-İş sendikasının öncülü olan Maden-İş sendikasının yürüttüğü grevler, o döneme kadar Türkiye’de yaşanan en kitlesel grevlerdir. Özellikle 1977 ve 1980 grevleri, metal işkolunun sınırlarını aşan, toplumun bütün kesimlerini derinden sarsan işçi eylemleri olmuştur.
Metal grevinin başarıyla sonuçlanmasının bugün de benzer sonuçları olacaktır. Yunanistan’da TROIKA partilerini ezen Syriza’nın seçim başarısının, Kobane’den IŞİD çetesini kovan YPG’nin zaferinin ardından Metal grevinin başarıyla sonuçlanması ve MESS’in ezilmesi işçi sınıfının ve ezilenlerin sevincini ikiye katlayacaktır.
Metal sermayesinin örgütü MESS, işbirlikçisi ile imzaladığı sözleşmeyi metal işçilerine dayatma çabasına karşı duran onurlu Birleşik Metal-İş üyelerinin grev kararıyla birlikte ne yapacağını şaşırmış biçimde gerçek dışı bildiriler yayınlamaya başlamış durumda.
Grev kararı alınan işyerlerini, tekelci sermayenin gücünü kullanarak tehdit ediyor. Birleşik Metal-İş’e taviz verilirse işlerini kaybedeceklerini söylüyor. MESS sadece işçilerin ekmeğine değil, sendikal örgütlülüğe de saldırı hazırlığı içindedir.
Grev hakkı işçilerin anayasa ve yasalar tarafından güvenceye alınmış demokratik hakkıdır. Ancak, 27 Ocak 2015 günü “Kocaeli” gazetesinde yer alan bir habere göre MESS’in talebi üzerine Kocaeli Sanayi Odası hükümetten Birleşik Metal-İş’in grevlerinin ertelemesini istemiştir.
Metal işçilerinin grevleri ne genel sağlığı bozmakta ne de milli güvenliği tehdit etmektedir. Cumhuriyet tarihinin en fazla grev erteleyen hükümeti olan AKP’nin grevi ertelemeyi aklından bile geçirmemesi gerekir. Grev erteleyeceklerine Soma, Torunlar, Ermenek gibi iş cinayetlerini engellemek için uğraşmalılardır. İktidarları boyunca iş cinayetlerinde ölen 15 bine yakın işçinin hesabını vermelidirler. Tescilli işçi düşmanı AKP’nin, işçilerin kendi oylarıyla kararını aldıkları bu grevi erteleme hakkı yoktur.
Birleşik Metal-İş, bu grevle işçilerin ekmeğini büyütmeyi, ucuz işçilik sistemini değiştirmeyi, çalışanların çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor.
SYKP bu grevin işçi sınıfının bütününün grevi olduğunun ve sonuçlarının tüm ezilenleri etkileyeceğinin bilincindedir. Parti olarak grev boyunca da metal işçilerinin mücadelesinin her aşamasında yanında olacağız. Ayrıca tüm devrimci, demokrat, yurtsever çevreleri de bulundukları her yerde Metal işçileri greviyle dayanışma komiteleri kurmaya, grevin etkisini fabrikalardan çıkartıp yaşamın her alanına yansıtmaya çağırıyoruz.”