Karıncalar Çevre ve Ekoloji Hareketleri İletişim ve Dayanışma Ağı (Karıncalar Ağı) “Ekoloji Tartışmaları” serisi başlatıyor. İlki 14 Nisan’da başlayacak olan Ekoloji tartışmaların ilk konusu Murray Bookchin ve eserleri.
Karıncalar Çevre ve Ekoloji Hareketleri İletişim ve Dayanışma Ağı (Karıncalar Ağı) “Ekoloji Tartışmaları” serisi 14 Nisan’da “Murray Bookchin ve eserleri” tartışmasıyla başlıyor. Tartışma serisinin programı katılımcılarla birlikte oluşturulacak.
Ekoloji Tartışmaları Karıncalar Ağı’nın oluşrurduğı Google Crubu karincanin-kardesi-var@googlegroups.com üzerinden gerçekleşecek.
Karıncalar Ağı’ yaptığı duyuruda, “Mail grubunda bulunan yaşam savunucuları kendi insiyatifleriyle başka konularda da tartışmalar başlatabilecekler. Bookchin okumalarına başlangıç olarak Bookchin’in “Toplumu Yeniden Kurmak” eseri öneriliyor (Birden fazla çevirisi olan bu kitabın Sümer yayınlarından yapılan çevirisi daha güvenilir bulunmaktadır).
Tartışmaların yürüyeceği Karıncalar Ağı Google Grubu’na eklenmek isteyenler varkarincaninkardesi@gmail.com adresine mail atabilirler” denildi.
Karıncalar Ağı’nın Notu:
“Bir dönem ülkemizde eko-anarşist olarak tanınan ve anarşist çevrelerde yüksek bir saygınlığa sahip teorisyen olarak bilinen Murray Bookchin, 1990’larda Yaşam Tarzı Anarşizmi kavramı temelinde sol sonrası anarşist anlayışlara dönük sert eleştirilerde bulundu ve Kentsiz Kentleşme kitabı ile de yerel meclisler örgütleyerek anarşistlerin belediye seçimlerine katılmasını önerdi. Bu belirli anarşist çevreler ile Boockhin arasında yaşanan ayrışmada bir dönüm noktası oldu.
Ardından 2001 yılında Bookchin, daha önce anarşizmin demokratik boyutu olarak tanımladığı Komünalizmi, Anarşizm ile Marksizm’in özgün bir sentezi olarak sundu ve kendisini ekolojik toplum hedefinde toplumsal ekolojiyi kavramsallaştıran ve anarşist değil özgürlükçü sosyalist olarak tanımlamayı tercih etti.
Bookchin son yıllarda Rojava’daki özerk yönetim nedeni ile yeniden gündeme geldi. Rojava’daki yönetimin şekillenmesinde Bookchin’in konfederalizm eksenindeki düşünceleri önemli bir rol oynuyor. Ayrıca Barselona’daki En Comu gibi kentlerin halk meclislerince yönetilmesi fikrini benimseyen bir çok politik hareket ya da platform ortaya çıktı. Zapatistaların yarattığı özerk yerel yönetimler de bunun bir uygulaması olarak ele alınıyor.”