Metrobüste bir kadını taciz eden F.Ö’ye verilen 6 yıl hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, “Eylem 10 metrobüs durağı arasında sürerek ‘sarkıntılık boyutu’nu geçmiştir” ifadesi yer aldı.
İstanbul Avcılar’da metrobüste N.C. isimli kadına cinsel saldırıda bulunan sanık F.Ö.’ye 6 yıl hapis cezası veren mahkeme, kararın gerekçesini açıkladı. Gerekçeli kararda eylemin 10 metrobüs durağı arasında sürerek ‘sarkıntılık boyutu’nu geçtiği belirtildi. İstinaf Mahkemesi’nce verilen ‘Eylemin niteliği değil, süresinin önemli olduğuna dair karar’ gerekçe gösterildi. Ayrıca gerekçeli kararda sanığın ifadesinde suçlamayı kabul etmediği, fakat müştekinin ‘namus ve iffeti ile ilgili bir konuda yalan beyanda bulunması’nın hayatın olağan akışına uygun olmadığı vurgulandı.
Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesince açıklanan 21 sayfalık gerekçeli kararda, sanık F.Ö.’nün 23 Nisan 2019’da metrobüste ayakta bulunduğu sırada önünde oturan N.C.’ye cinsel saldırı suçunu işlediği anlatıldı. Gerekçeli kararda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi’nin “5 saniyelik saldırının ‘sarkıntılık’ düzeyinde kaldığına dair karar”ını yineleyen mahkeme, bu sürenin aşılması halinde eylemin sarkıntılık düzeyini aştığına dair karar olduğunu belirtti.
“Eylem 10 metrobüs durağı kadar sürdü”
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi’nce onanan bir cinsel istismar davasının emsal olarak gösterildiği gerekçeli kararda, cinsel saldırı eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalması hususlarında eylemin niteliğinin değil, süresinin de önemli olduğu belirtildi.
“Kadının yalan beyanda bulunması hayatın olağan akışına aykırı”
Sanığın ifadesinde suçlamayı kabul etmemesine değinilen gerekçeli kararda, müştekinin ‘namus ve iffeti ile ilgili bir konu’da yalan beyanda bulunmasının ve sanık ile herhangi bir husumetinin bulunmaması nedenleriyle kadının yalan beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığının kabul edildiği ifade edildi.
“Şüpheden sanık yararlanır ilkesi cinsel saldırı suçlarında uygulanmamalı”
Gerekçeli kararda “Suçlar açısından mağdurun kendi iffet ve onurunu zedeleyecek şekilde beyanda bulunması beklenemeyeceğinden ‘Şüpheden sanık yararlanır’ şeklindeki evrensel ilkenin cinsel saldırı suçları açısından mutlak bir şekilde uygulanmaması gerekecektir” şeklinde ifadeler kullanıldı. Mahkeme, bu tespitinde de Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin verdiği kararı emsal gösterdi.
Gerekçeli kararda Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nden gelen raporda sanığın olay günü giymiş olduğu iç çamaşırı ve pantolon üzerinde sperm lekelerine rastlandığı, sanığın ‘altına kaçırma’ savunmasının bu nedenle bertaraf edildiği vurgulandı.
Suçun metrobüste gerçekleşmesi cezada artırım olarak kabul edilmedi
İddianamede suçun metrobüste gerçekleştiği için “İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan sanığın daha ağır şekilde cezalandırılması istemiyle dava açıldığı belirtilen kararda, İzmir 15. Ceza Dairesinin verdiği karar emsal gösterildi. Örnek gösterilen söz konusu emsal kararda ‘Belediye otobüsünde seyahat halindeyken seyahat süresinin sınırlı zamanda insanların bir arada bulunup bu durumun toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğu olan yerlerden olmadığı, bu nedenle yasal şartların oluşmadığı’ ifadeleri gerekçe gösterilerek, cezada artırımı yapılmadığı belirtildi. Kararda metro, metrobüs gibi toplu taşıma araçlarının bahsi geçen nitelikli hal kapsamında kabul edilmediği ifade edildi.
Pişman olmaması nedeniyle cezada indirim yapılmadı
Mahkeme, bu gerekçelerle sanığın üzerine atılı “cinsel saldırı” suçunda sarkıntılık boyutunu geçtiği, eylemin amacı ve suçun işlendiği yerin bir toplu taşıma araç olmasını gerekçe göstererek sanığın “cinsel saldırı” suçundan 6 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti.
Sanığın kovuşturma aşamasında olaydan ve işlenen suçtan dolayı pişman olduğuna dair herhangi bir emareyle karşılaşılmadığına kanaat getiren mahkeme, bu sebeple sanığa verilen cezada takdiri indirim uygulamadığını belirtti. Sanığa verilen cezanın miktarını da göz önünde bulunduran mahkeme bu sebeplerle cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verdi.
Ayrıca gerekçeli kararda sanık F.Ö.’nün üzerine atılı “hakaret” suçundan beraat kararı verildiği hatırlatılarak, sanığın cezalandırılmasına ilişkin de yeterli delil bulunmadı belirtildi.
(Evrensel)