Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 120’den fazla ülkeye yayılan kovid-19 hastalığı ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, sağlık çalışanlarını koruyacak tedbirlerin alınmasına ve sağlık alanındaki tüm örgütlerle, meslek odaları ve sendikalarla iş birliğine vurgu yapıldı.
SiyasiHaber
İlk defa aralık ayında Çin'in Vuhan kentinde görülen ve 3-4 ay gibi kısa bir sürede 120'den fazla ülkeye yayılan Covid-19 hastalığı, mart ayında Türkiye'de de tespit edildi. Türkiye'de yapılan resmi açıklamaya göre şu an tespit edilen vaka sayısı 5.
Sağlık örgütlerinin sağlıkta şiddete karşı 15 Mart Pazar günü Ankara'da yapacakları miting ise, ülkede koronavirüs vakasına rastlanması sebebiyle iptal edilmişti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ise, "Toplum sağlığı aynı zamanda sağlık çalışanlarının sağlığı ile ilişkilidir" başlıklı bir açıklama yaptı. Açıklamada koronavirüs sürecinde sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesine, sağlık çalışanlarını koruyacak tedbirlerin alınmasına ve sağlık alanındaki tüm örgütlerle, meslek odaları ve sendikalarla iş birliğine vurgu yapıldı.
Açıklamadan satır başları:
‘Şeffaf olmak yapılacak ilk şey’
Covid-19 Pandemisi ile ilgili şeffaf olmak yapılacak ilk şey. Bilim insanlarının ortaklaştığı önlemler ve tedavi yaklaşımlarının esas alındığı bir yol izlemek sadece bizlere değil, tüm dünyaya olumlu olarak yansıyacaktır. Bu bakımından gerek Sağlık Bakanlığı yetkilileri, gerekse tüm sorumlu kişiler tarafından doğru ve bilimsel açıklama ve yönlendirmelerin yapılması oldukça önemlidir.
‘Sağlık örgütlerini yok sayan anlayış salgının kontrolünü zorlaştıracak’
Salgınla ilgili olarak sağlık alanındaki tüm örgütlerle, meslek odaları ve sendikalarla iş birliğinin oldukça önemli olduğu günlerdeyiz. Kızamık salgınında olduğu gibi başta sendikamız SES ve TTB olmak üzere sağlık örgütlerini yok sayan Bakanlık anlayışının salgının kontrolünü zorlaştıracağı göz önünde bulundurulmalıdır.
İşin görülmeyen yönü: Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları
"Covid-19 salgını ile ilgili yapılan açıklamalarla alınan önlemler kamuoyu ile paylaşıldı, paylaşılıyor. Bugüne kadar açıklanan önlemler içerisinde sağlık çalışanlarının durumuna ilişkin yeterli açıklamalar yapılmadı. Oysa yapılmalı ve sağlık emekçileri için özel önlemler alınmalıydı. Çünkü biliyoruz ki hastalıkla mücadelede önemli bir yerde duran, ama aynı zamanda en fazla riske maruz kalacak olanlar sağlık emekçileridir. Çin’de, İtalya’da, İran’da hayatını hasta iyileştirmek için kaybeden onlarca sağlık çalışanı bu gerçeği bir kez daha ne yazık ki tüm dünyaya gösterdi.
Biliyoruz ki salgın durumları hele de küresel düzeye ulaşmış salgınlar sağlık kurumları için olağandışı durum ilanı olarak gündeme gelir. Sağlık hizmetlerinde olağandışı durum ilan edilmesi ise sağlık emekçilerinin çalışmalarıyla ilgili de belli yükümlülükleri beraberinde getirmektedir. Bu yükümlülükleri şöyle sıralayabiliriz:
- Artan iş yükünü dikkate alan çalışma planlanmasının yapılması
- Sağlık emekçilerinin sayısının artırılması
- Fazla mesailerin kaldırılması
- Nöbetlerin düzenlenmesi
- Çalışma süreleri maruziyetinin en aza indirecek seviyelere çekilmesi
- Nöbetlerde yedekli çalışma olanağı sağlanması
- Hasta izolasyon alanlarında çalışan sayısının iyi planlanması
- Gerekli olmadıkça girişimsel müdahaleden kaçınılması, radyolojik gereksinimlerin portable olarak sağlanmaya çalışılması
- Hasta olan çalışanlara izin verilmesi ve bu izinlerin hastalık izni kapsamında değerlendirilmesi
- Sağlık emekçilerinin ailelerinin de olduğunun (çocuk, yaşlı ve hastaları) çalışma programı yapılırken dikkate alınması
- Artan iş yükü, aşırı yorgunluk ve stresin bağışıklık sistemi üzerinde ciddi olumsuz etkisine bağlı olarak hastalığa yakalanma riskinin yüksek olduğu dikkate alınarak olağandışı duruma uygun periyodik muayenelerinin sıklığının artırılması, sağlık çalışanlarının sürekli gözetim altında tutulması
- Salgın iletişiminin iyi yapılması ve kurumların gereksiz kullanımının medya yoluyla yapılacak iyi bilgilendirmelerle engellenmesi
- Hasta başvurularının yapılandırılması ve triaja uygun başvuruların toplum tarafından da bilinmesinin sağlanması
- Salgınla ilgili başvurular için ayrı yer ayrılması ve diğer hastalardan ayrılması
- Bekleme salonlarındaki kalabalığın azaltılması
- Acil Servisler başta olmak üzere, göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, laboratuvarlar, görüntüleme birimleri ve tüm yoğun bakımlarda acil durum önlemlerinin alınması
- Tüm birimlerde yeterli sayıda, uygun kalitede ve boyutta kişisel koruyucular bulundurulması
- Cerrahi ve N95 yüz maskesi
- Yüz kalkanı veya googles
- Temiz, steril olmayan, tek kullanımlık uzun kollu elbise – eğer mevcut değilse, plastik bir önlük
- Eldiven
- Vücut sıvılarıyla temas riski yüksek olan çalışanların N 95 maske kullanmalarının sağlanması
- Sağlık kurumlarında havalandırma sistemlerinin aktif çalışıp çalışmadığının kontrol edilmesi, bakımlarının yaptırılması, hepafiltre olmayan birimlerde sık sık açık havalandırma yapılması
- Hastane başta olmak üzere sağlık kurumlarının dezenfeksiyonu
- Kronik hastaların reçetelerinin aile hekimlerince telefonla yazılabilmesi ve raporlu ilaçların rapor sürelerine bakılmaksızın ödenmesi için Bakanlığın düzenleme yapması,
- Hangi durumlarda ve aşamada sağlık kurumlarına başvurulması gerektiğinin sosyal medya, reklam vb. araçlarla kamuoyuna duyurulması,
- Vatandaşlar için Korona danışma hattı kurulması
…Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) tamamı için TIKLAYIN