Gazeteci Dayanışma Ağı, İdlib’te yaşanan çatışmaların gazetecilere dönük bir baskı aracına dönüşmesine yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
Gazeteci Dayanışma Ağı (GDA), Suriye’nin İdlib kentinde yaşanan krizin gazetecilere dönük bir baskı aracına dönüştürülmesine yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
Suriye’de yaşanan çatışmalardan sonra Türkiye’nin sınır kapılarını açtığını duyurmasıyla çok sayıda mülteci sınır kapılarına akın etmişti. Mülteciler, Avrupa’ya geçişler için sınır kapısının açıldığı Edirne Pazarkulu Sınır Kapısı’na da dayanmış, Türkiye-Avrupa sınırındaki durumu ve Suriye’de yaşanan çatışmaları haberleştiren gazeteciler ise gözaltına alınmış, bazıları da tutuklanmıştı.
Gazeteci Dayanışma Ağı (GDA), gazetecilere dönük bu baskılara karşı bir basın açıklaması yaptı. Türkiye Gazeteciler Sendikası Akademi’nin Şişli binasında yapılan açıklamayı Sezgin Kartal okudu. Açıklamada “Suriye’de yaşanan çatışmalar, fiili savaş ve sınırlarımızda yaşanan sığınmacı dramı, halkın haber alma özgürlüğüne yeni bir saldırıyı daha beraberinde getirdi” ifadeleri yer aldı.
Haber takibine, yoruma, paylaşıma, gözaltı ve tutuklama
Kartal’ın okuduğu açıklamada son günlerde gazetecilere dönük yaşanan gözaltı, tutuklama ve fiziki saldırılara ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
-Mezopotamya Ajansı muhabiri İdris Sayılğan, sınır hattında haber takibi sırasında gözaltına alındı. Yurtdışı yasağı olan Sayılğan "Yurtdışına kaçarken yakalandı" denilerek tutuklandı. Sayılğan, avukatların itirazı sonucu serbest bırakıldı.
-Yakın Doğu Haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni, Ortadoğu uzmanı, yazar Alptekin Dursunoğlu, sosyal medya hesabında paylaştığı haberler gerekçe gösterilerek "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla tutuklandı.
-Yunanistan'ın Midilli Adası'nda göçmenlerin durumunu takip eden ve görüntü alan Alman asıllı muhabir Michael Trammer, adada bulunan yabancı düşmanı, ırkçı grup tarafından saldırıya uğradı, kameraları denize atıldı.
-Sputnik Türkçe servisinin Ankara ofisinde çalışan meslektaşlarımızın evlerine saldırı girişiminde bulunuldu. Gazeteciler, şikayet için gittikleri emniyette gözaltına alındı. İstanbul ofisine polis baskını yapılan haber kuruluşunun Genel Yayın Yönetmeni Mahir Boztepe gözaltına alındı.
-Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, iç savaşın sürdüğü Libya’da ölen MİT mensubuna ilişkin haber nedeniyle, evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Haberde, imzası bulunan Hülya Kılınç da gözaltına alındı.
-Sosyal medyada savaş karşıtı paylaşımlarda bulunan gazeteci Faruk Arhan, attığı bir tweet gerekçe gösterilerek Antalya emniyeti tarafından ifade vermeye çağrıldı.
-Edirne sınırında haber takibi esnasında 20'den fazla gazeteci "1. derece askeri bölgelerde izinsiz görüntü alınmasının yasak olması" bahanesiyle gözaltına alındı.
-Edirne Pazarkule’de sığınmacıların durumunu takip eden Rudaw muhabiri Rawin Sterk ve kameraman Mehmet Şirin Akgün gözaltına alındı.
"Gazetecilik suç değildir“
Gazeteci arkadaşlarımız, hiçbir hazırlık yapılmadan sınıra yönlendirilen göçmenlerin karşı karşıya kaldığı insanlık dışı duruma kayıtsız kalmamış aynı zamanda yaralıların hastaneye taşınmasına, çocukları kaybolanlara yardım edip kısıtlı su ve yemeklerini onlarla paylaşmıştır” ifadelerinin yer aldığı açıklamada şöyle denildi:
“Gazeteci Dayanışma Ağı olarak bir kez daha haykırıyoruz: Gazetecilik suç değildir. Devletler arasında süregiden gerginlikler, halkın haber alma özgürlüğünü engellemek üzere kullanılamaz. Kamusal bir görevi yerine getirmeye çalışan biz gazetecilerin baskıyla engellenmesinin tek amacı izlenen politikaların nedenlerini ve yarattığı sonuçları halktan gizlemektir. Türkiye, maalesef, basın ve ifade özgürlüğü sıralamasında dünyanın en alt sıralarında yer almaktadır. 90’dan fazla meslektaşımız halen cezaevindedir. 2019 yılında 250 gazeteci hakim karşısına çıkmış, 10 meslektaşımız sopalı ve silahlı saldırılara maruz kalmıştır. Özgürlüğü hedef alan bu iklim derhal son bulmalıdır. GDA, halkın haber alma hakkını savunmaya devam edecek, gazetecilere dönük baskı ve saldırılara karşı mücadele etmeyi sürdürecektir. Tüm meslektaşlarımızı ve kamuoyunu, gerçekler ve özgürlükleri savunmak adına dayanışmaya çağırıyoruz.”
(ARTI GERÇEK)