AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz: İddiamız net, organize usulsüzlük yapıldı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Maltepe'de sayım işlemlerinin sona ermesinin ardından ilk kez konuştu. "Kesinlikle bizim fark edemeyeceğimiz, partilerin denetimine tabi olmayan ortamda bir takım kanunsuzluklar yapıldı" diyen Yavuz, "Biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu" açıklamasında bulundu.
Yavuz'un açıklamalarından satır başları şöyle:
''Sadece geçersiz oy sayımıyla AK Parti lehine düzeltilen oy 5 bin 594. Maddi hata düzeltimi tüm oyların sayımına ilişkin düzeltmeler yapıldı. İstanbul'daki bütün sandıkları baz aldığımızda sadece yüzde 10'u sayıldı. 13 bin 908-13 bin 800'lere gün gün aradaki farkın nasıl eridiğini size gösterebilirim. 2 Nisan'da fark 24 bine inmiş. 5 Nisan'da 18 bine, 8 Nisan'da 15 bin civarında. Bugün itibariyle 13 binli rakamları telaffuz ediyoruz.
“Nasıl bu kadar oy aşağı düştü? Hiçbir şey olmamış ise… Biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu. Bizim de bir parça kusurumuz vardı. Ortada kanunun dışına çıkan seçim günü fark edemeyeceğimiz bir takım kanunsuz işlemler yapıldı, diyoruz.”
"Bu iş CHP'ye yarasın diye yapıldı"
“CHP'nin tavrını anlamıyorum. Bu işi CHP kurguladı iddiasında değilim. Ama bu iş CHP'ye yarasın diye yapıldı. Ekrem İmamoğlu'ya yarasın diye yapıldı. Bu kadar şüphe ile bu seçimin arkada kalmasına hiçbir partinin razı olmaması gerekir.
"Organize usulsüzlük yapıldı"
Sandık başkanlarından kamu görevlisi olmayan toplam sayı 19 bin 623. 62 bin 560 kamu görevlisi görevlendirmemiz gerekirdi. Bunların 19 bin 623'ü kamu görevlisi değil. İçinde engeli olan kişiler var. Kamudan ihraç edilen var 12 kişi. Görevden uzaklaştırılanlar var. Askeri personel var. 32 kişi tespit ettik. Asker değil. İşsiz olanlar var çalışma kaydı hiç yok. Belediye şirketinde işçi olanlar var."
“İddiamız net, organize usulsüzlük yapıldı. Biz seçim sistemine güveniyoruz, olan sistemle ilgili değil. Bir tezgah var organizasyon var. Bu seçimlerin temelini sandık sayım döküm cetvelleri oluşturur. Seçim günü torbalar sandık başkanları tarafından teslim alınır. O torbaları ne yapıyor güvenilir değilse ne yapıyor kimsenin bildiği yok."
"O örnek hafızamda, bu örneği vermek istemezdim ama dedi ki birisi 'ben gittim valiliğe. Güvenlik sebebiyle silah ruhsatı istedim' dedi. Sonra valinin imzası diye oradaki hademe imzaladı ve bana ruhsat verdi dediler. Sonra emniyet beni çevirdi ve valinin olmadığı anlaşıldı. O silah ruhsatı alınır. Ve o adama derler ki sen gerçekten silah ruhsatı istiyorsan belgelerini yeniden hazırla. Kişinin kendisi imzalamıyor, seçmende sorun yok yani. Vali adına başkası imzalıyor ve bunun imzaladığı ancak polis çeviriminde ortaya çıkıyor. CHP diyor ki ruhsat var ne yapalım diyor. İmza yanlış birileri tarafından atılmış, doğru değil. CHP'nin yaptığı bu. Biz de diyoruz ki, bunun geri alınması gerekir, bunun yok sayılması gerekir. Seçimin iptaliyle yenilenmesi gerekir diyoruz.
"Bu işin temeli olan sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388'i mühürsüzdür, 694'ü imzasızdır, 214'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 919 tanesinde rakam yoktur, bin 335 tanesinde öyle ya da böyle birtakım eksiklikler söz konusudur. Bir seçimde bu kadarının olması mümkün müdür? Keşke CHP de bunu kendisine sorsa."
"YSK incelesin diye öne sürüyoruz"
"Bundan önceki seçimlerin hiçbirinde bu derece sandık başkanlarına dayandırılan bir usulsüzlük olmamıştır. Bu seçimlerdeki gibi sayım döküm cetvellerine dayandırılan usulsüzlük olmamamıştır. Kısıtlılar ölüler cezaevi seçmeni meselesi. Diyor ki bir CHP'li yetkili kısıtlıların oy kullandığını nereden biliyorsunuz diyor. YSK incelesin diye ileri sürüyoruz. Her ileri sürdüğünüz doğru olmayabilir. YSK'ya ileri sürüyoruz ama öncekiler o kadar bariz ki önceki iki şey. Sandık başkanlarında böyle bir kanunsuzluk yapılmamıştır demiyorlar. İptal edilen 4 yer var. Bu 4 yerde de bunlara dayandırılmıştır. Daha çok kısıtlıların oy kullanması söz konusu olmuş."
“2 bin 308 kısıtlı tespit ettik. Bin 229 ölü 10 bin 290 cezaevi seçmeni 236 yerleşim yeri cezaevi olan cezaevi seçmeni 5 bin 287 de hükümlü olmasına rağmen seçmen listelerinde yer alanlar. Buradakilerin hiçbirinin karşılığında oy kullanamaz şerhi yoktur. Oy kullanamaz şerhi düşenleri ayırdık. Onlar yok bunun içinde.Cezaevinde bulunanların birinci adresi cezaevi olamaz. 10 bin 290 kişi cezaevinde seçmen ve oy kullanmış. Bu kadarı yanına şerh düşülmeden seçmen kayıtlarında var. Bağcılar'da Avcılar'da.. Kısıtlıların yerine de oy kullanılmış olabilir. YSK bakacak. İptal edilen 4 yerde de böyle oldu. Bir de kayıp oy ve pusulalar var.''
“Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş birisinin kamu hizmeti dahi görmesi engelli olan hatta ve hatta bakınız kamu görevlisi KHK ile ihraç edilmesi sebebiyle mazbatası iptal edilenler oldu. Hatta diyor ki; ben burada bir tartışma daha başlatayım isterseniz. O da 298 sayılı yasanın 8. Maddesi; kamu hizmetinden yasaklı olanlar seçme hakkına da sahip değildirler diyor kanun. Şimdilik biz böyle bir iddiada bulunmadık ama oturup bunu da düşünmekte fayda var. YSK bu yönüyle de düşünmesi gerekir. Maddeyi okuyorum; “Aşağıdaki kişiler seçmen olamazlar: 1) Kısıtlı olanlar. 2) Kamu hizmetinden yasaklı olanlar.” Az önce kasıtlı olanlar listede var demiştim. İki kamu hizmetinden yasaklı olanlar. Peki, kamu hizmetinden yasaklı olanlar için illa bir mahkeme kararı gerekir mi? Hayır. Böyle bir şeyin de fitilini ateşlemiş oluyorum. Önümüzdeki günlerde bunu da konuşacağız. Aslında hiçbir yerde oy kullanamaması gerekir."
“FETÖ unsurları bu işin içinde mi konuşalım.”
(Evrensel)