RÖPORTAJ – Ciner Holding’e bağlı Park Elektrik şirketi, madendeki göçük nedeniyle 16 işçinin ölümünün ardından işletmede çalışan işçilerin hemen hepsini işten çıkardı. Son olarak işine son verilen 142 işçi işletme binasının önünde taleplerine yanıt bekliyor. SiyasiHaber işçi temsilcileriyle işçilerin sorunlarını ve taleplerini konuştu.
Siirt'in Şirvan ilçesindeki bakır madeni, 17 Kasım 2016 günü yaşanan göçük nedeniyle 16 maden işçisinin toprak altında kalmasıyla ülke gündemine girdi. Ciner Holding'e bağlı Park Elektrik şirketine ait işletme, göçük ve 16 işçinin ölümünün ardından madende çalışan işçilerin hemen hepsini işten çıkardı.
Son olarak ana firmadan 142 işçinin işine son verildi. İşten çıkartılan işçiler şu anda işletme binasının önünde bekliyor ve işverenden taleplerine yanıt bekliyor.
Madende örgütlü Türkiye Maden İşçileri Sendikası'nın işyeri temsilcileri Mehmet Açıkca, Cevher Anık, Fikri Ant, Hamza Azrak ile işçilerin sorunlarını ve taleplerini konuştuk.
Dün işten çıkarıldıkları bildirilen 142 işçi işletme binasının önünde:
SiyasiHaber: Bu şirket ne zaman faaliyete geçti?
İşçi Temsilcileri: 2004 yılının Mart'ında açıldı bu işletme… Yeraltı maden faaliyetine 2004 Haziran'ında başlandı. 2013 Mayıs ayında yerüstüne, açık işletmeye döndü.
Yeraltı kapandı mı?
Evet kapandı.
Niye kapandı? Verim mi düştü?
Bunlar dedi ki, açık işletmeye dönersek kârımız artar, daha çok kazanırız. Ama düşündükleri gibi çıkmadı. Kârları düştü. Bu para hırsı nihayet 16 arkadaşımızı toprak altında bıraktı.
Ana firma ile taşeron firmalarda göçükten önce kaç işçi çalışıyordu?
4 Taşeron var. Taşeron firmalarda toplam 400 ile 500 arasında işçi çalışıyordu. Ana firmada ise toplam 449 kişi çalışıyordu. Bunların 211'i açık işletmede, geri kalanı cevher zenginleştirme fabrikasında çalışıyordu.
Geçen hafta 450 işçi atıldı, bunlar nereden çıkarıldı?
Dört taşeronda çalışan bütün işçiler atıldı.
Taşeron dışında ana firmadan atılan işçi var mı?
Taşeronlar dışında açık işletmede çalışan 211 işçiden 142'si atıldı. 69 kişi kaldı. Bunların 27'si beyaz yakalı, 42'si dışarıdan gelen işçiler, çoğu Elbistanlılar… Bölgenin köylerinden gelenleri attılar.
Ana firmanın cevher işleme fabrikasında 167 kişi çalışıyor. Ellerinde 200 bin ton cevher var. Bunlar işlendikten sonra onları da atacaklar. Beyaz yakalı 85 kişi var, onları atmıyor, sendikalı işçileri atıyorlar.
Ana firmada herkes sendikalı mıydı?
Evet, herkes sendikalı. İşe girer girmez sendikaya üye yapıyoruz, beyaz yakalılar hariç.
Göçük altında kalan maden işçilerinin listesi (İsimlerin yanında, kullandıkları hattın bilgisi var; toprak altında ulaşma umuduyla tespit edilmişler)
16 insanın hayatına mal olan göçük neden oldu, ne düşünüyorsunuz?
Patronlar daha çok para kazanma hırsıyla palya şev açılarını, yani basamakları çok ciddi düşürdüler. Bir an önce cevhere ulaşabilmek için palyaları düşük tuttular. Kademeleri, basamakları gereği kadar oluşturmadan devam ettiler, alttan cevhere ulaşmak için hızlandılar.
Göçüğün yağmurla ilgisi var mı?
Hesaplarda yağmurun yağacağının da göz önüne alınması lazım. Yağmur yağdığı için göçük oldu denemez. Mesele yağmur yağması değil, yağmur yağdığı zaman da göçük olmayacak şekilde planlama yapılması gerekirdi.
Zaten bu göçükten önce sahada çatlaklar oluşmuştu. Bunları işverene bildiriyorduk. Tedbir alınmadı.
İşletmenin iş güvenliği uzmanı yok muydu? Neden işçilerin uyarılarını da dikkate alarak tedbir alınmadı?
İş güvenliği uzmanı içerde… 24-25 yaşlarında tecrübesiz biri… Adam uzman ama sonuçta şirketin emrinde çalışan bir kişi. Bu adam çalıştığı işyerinin sıkıntısını, sorununu dile getirebilir mi? Adamın uyarılarını dikkate almıyorlar. İşine gelirse boyun eğ, işine gelmiyorsa çek git! Onların defterleri var. İş güvenliği ile ilgili sorunları deftere yazmak zorunda. Yazsa, işverenle kötü olacak; yazmasa kaza olunca sorumlu tutulacak! Aslında kendisi hassas biriydi. Söylüyordu, anlatmak istiyordu ama…
Şu anda işverenle ilişkiniz nasıl sürüyor?
Onlarla görüştüğümüzde bize şu anda hapiste olan yedi mühendis çıkmadan üretim yapmayacaklarını söylüyorlar. Ben burayı devam ettireceksem de Çinli işçilerle devam ettireceğim diyor.
Bunu açıkça söylüyorlar mı?
Tabii açıkça söylediler bize… Devlet yetkilileri adamlarımızı bırakmazsa biz üretim yapmayacağız dediler. Turgay Ciner'in talimatıdır, burada bir çivi çakmayacağız, dedi yetkililer.
Biz de diyoruz ki, Ciner grubunun madenlerinde Soma'da 2 arkadaşımızı kaybettik. Elbistan'da 11 arkadaşımızı kaybettik. Siirt'te de 2 ay içinde 17 arkadaşımızı kaybettik. 16'sı göçük altında, 1'i de göçük öncesinde patlatmalar sırasında…
Bu kadar iş kazası olan bir şirketin işyerlerinde göçükten dolayı 7 tane mühendis yargılanıyorsa, işveren de "Mühendislerim bırakılmadan çalışmam" diyorsa takdir devletindir…
Sizinle konuşanlar kimler?
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Coşkun Doyak ile Yönetim Kurulu üyesi Güray Eken. Bütün işleri bunlar yönetiyor. (Güray Eken, tanınmış kontrgerillacı Korkut Eken'in oğluymuş. -SH)
Göçükten sonra sadece 7 mühendis tutuklandı. Mühendislerin biri açık işletme müdürü, diğerleri 24-25 yaşlarında genç mühendisler… Mühendisler tutuklanmışken Yönetim Kurulu üyeleri neden tutuklanmıyor?
Neden?
Demek ki torpilleri var. 30 kişinin ölümünden sorumlu olan Yönetim Kurulu üyeleri tutuklanmıyor, mühendisler tutuklanıyor…
Bir de dertleri, halkı galeyana getirip onun üzerinden mühendislerini çıkarmak istiyorlar… Halk protesto edip sesini duyuracak, onlar da arkadan devletle pazarlık yapacak! Aslında onların derdi mühendislerin çıkarılması değil. Onların umurunda değil mühendisler. Asıl mesele, mühendisleri çıkartarak davanın üstünü kapatmak.
Gerçek sorumlular kimse yargı önüne çıkarılmadan hak yerini bulmaz. Birinci dereceden sorumlular da Güray Eken ve Ali Coşkun Doyak'tır.
Soma'da Yönetim Kurulu üyeleri yargılanıyor; Ermenek'te patron tutuklu… Ama Şirvan'da Yönetim Kurulu'ndan kimse yok yargılanan…
İşçiler adına dava açıldı mı yöneticilere?
4 aile dava açtı. Diğerleri bekliyorlar.
Şirket ailelere ölen işçi başına 80 bin lira teklif etti. Bir de bir yakınına maaş bağlama… Adam ölmüş, geride çocuğu kardeşi kalmış, şirket utanmadan bu teklifi yapıyor.
Üstelik bir de onun babasını işten çıkarıyor…
Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Haklarınızı nasıl koruyacaksınız?
Hukuksal olarak, elimizden gelen ne varsa yaparak bu işten atmalara karşı geleceğiz. Dışarıdan işçi getirilerek üretim yapılmasına asla izin vermeyeceğiz.
Sizin talepleriniz ne?
Birincisi, devlet işletmenin insafına bırakmadan işe el koymalı.
Ölen işçiler için yakınlarına hayatlarını sürdürebilmeye yetecek bir tazminat ödenmeli.
İşten çıkarılan tüm işçiler işlerine iade edilmeli.
İşletme kesinlikle devam etmeli. Bu kadar insan öldükten, bu kadar çevre tahrip edildikten sonra işletme 'bizim işimiz bitti gidiyoruz' diyemez. Üretim devam etmeli.
Bu maden işletmesi sadece çalışanlar için değil, çevre halkı için de bir gelir kaynağı değil mi?
Aslında sadece işletmenin olduğu Madenköy ve çevresi için değil, bu 20 bin insana istihdam sağlayan bir iş. Resmi rakamla 1080 kişi çalışıyordu orada. Ama yaklaşık 20 bin insan oradan geçiniyordu. Yani bakkalı, minibüsçüsü, lokantacısı vb…
Verimlilik açısından bir sorun var mı? Yani cevherin kalitesi düşmüştür, rezervin sonuna gelinmiştir vb.!
Şu anda 36 milyon ton rezerv var ve ortalaması 2,6 tenördür (tenör: cevherin kalitesi). Şu andaki iş kapasitesiyle 20 sene çalışmayla çıkarılabilir ancak.
Ne yapmak istiyorsunuz şimdi? Planınız ne?
Önce bu durumu kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
İkincisi, bu şirketin Çayırhan'da işyeri var, Tunçbilek'te işyeri var, Kazan'da, Silopi'de işyeri var. Hiçbir sıkıntı yaratmadan işçileri oralara dağıtabilirdi. Çinli ekip mi geliyor? Birkaç teknik eleman getirsin, yanına yerli 150 kişi versin çalıştırsın…
Bizim burada 10 yıllık madencilik tecrübemiz var. Ne Çinli vardı, ne Alman! On yıl boyunca bu üretimi biz yaptık. Ne oldu da şimdi biz yapamıyoruz, başkası yapıyor?
Atılan işçilerin yerine Çinli işçilerin getirileceği haberleri çıktı. Bu gerçek mi, yoksa blöf mü?
Gerçek. Çinli bir ekip dün de madendeymiş.
Neden yabancı işçi getirmek istiyorlar?
Daha düşük ücrete çalıştıracaklar, hakkını savunamayacak yabancı olduğu için… Şirketin buradan vazgeçmesi gibi bir ihtimal yok. Mecburen çalıştıracaklar madeni… 29 yıllığına kiralamışlar bu alanı…
Aslında bu göçük işini bahane edip herkesi işten çıkarıyor, işçi kıyımı yapıyor ve daha ucuza işçi getirip işe onlarla devam etmek istiyor şirket…
Tutuklu mühendisler mahkemeye çıktılar mı hiç?
Hayır daha çıkmadılar…
Adamlara baksana… Orada 16 tane can gitmiş, bunun önemi yok sanki, onun yerine mühendisler 2 aydır tutuklu olduğu için "işletmeyi kapatırım" diye tehdit ediyor… Bu nasıl bir şey ya? Ali Coşkun da böyle söyledi, İşletme Müdürü Kamil Harman da böyle söyledi… Kamil kendisi söyledi ya, Turgay Ciner toplantıda böyle demiş…
Fırat Üniversitesi'nden gelen uzman, bütün suç senin demiş şirkete… İTÜ'den adam getirmişsin Çalışma Bakanlığı müfettişi… suçu yok demiş… Belli ki yedirmişler… Böyle bir şey olmaz…
Röportaj: SiyasiHaber / Halit Elçi